Bugün dünyada 2.5 milyar kullanıcısı olan ve 10 milyardan fazla kez indirilen Gmail uygulaması, 1 Nisan 2004 tarihinde duyurulduğunda birçok kişi tarafından bir şaka sanıldı. O dönemde ücretsiz e-posta hizmetleri arasında bu kadar çok özelliği bir arada bulmak alışılmadık bir durumdu, bu da kullanıcıları Google’ın bir şaka yaptığını düşünmeye sevk etti.

Gmail, piyasaya çıktığında mevcut e-posta servisleri arasında lider olan Yahoo!, AOL ve Hotmail gibi şirketler karşısında dev bir yenilik sundu. O dönemde kullanıcılar, 10 MB'lık depolama alanıyla sık sık e-postalarını silmek zorunda kalıyorlardı. Gmail'in ilk duyurduğu 1 GB depolama alanı, birçok kişi için inanılmaz bir boyut olarak algılandı ve bu insanların kafasında büyük bir byte şakası gibi görünüyordu.

Bu durumu fark eden kullanıcılar, Gmail’i denemek için arkadaşlarından davetiye istemeye başladılar. Bu 'davetiye arama' çılgınlığı, Gmail’in popülerliğini artırarak daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı oldu ve böylece başarılı bir pazarlama stratejisi haline geldi.

Ancak Gmail’in bu denemesi, yalnızca bir başlangıçtı. Bugün gelinen noktada, Google’ın sağladığı bu hizmetler için kullanıcıların mahremiyetini koruma konusunda ciddi tartışmalar yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllar içinde Gmail, birçok güvenlik açığı ve ilgili skandallarla karşı karşıya kalmış olsa da, sürekli olarak geliştirme ve güncelleme yoluna gitti. Örneğin, kullanıcıların e-postalarının güvenliğinin sağlanması adına daha sıkı protokoller devreye sokuldu.

Bunun yanında, Gmail’in arkasındaki beyin, Google mühendisi Paul Buchheit, aslında 2001 yılından beri üzerinde çalıştığı bir ‘kişisel’ projeydi. Google, mühendislerine kendi projelerini geliştirme izni veriyor ve başarılı bulduğu projeleri satın alıyordu. Gmail’in bu süreçteki başarısı, elbette diğer rakiplerini de harekete geçirdi. İlerleyen zamanlarda, diğer e-posta hizmetleri de daha fazla alan sunmak ve kullanıcı deneyimini artırmak için rekabetçi hamlelerde bulunmak zorunda kaldılar.

Sonuç olarak, Gmail sadece bir e-posta hizmeti olmaktan öte, internetin en önemli iletişim araçlarından biri haline geldi ve bu noktada büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olmanın ötesine geçerek, dünya genelinde insanların iletişim şekillerini değiştiren bir platform oldu.