Guastella: Türkiye, 'İtici Güç' Olarak Öne Çıkıyor!
2024-12-10
Yazar: Elif
Küresel danışmanlık şirketi Bain & Company’ın ortaklarından Armando Guastella, mevcut makroekonomik zorlukların ortasında sürdürülebilirliğin iş dünyasında en önemli önceliklerden biri olması gerektiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, enerji dönüşümünün gerekli olduğu dört kritik alan üzerinden şirketlere stratejik planlamadan somut eylemlere geçiş için rehberlik sağladıklarını belirtti.
Guastella, COP29 öncesi Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) işbirliğiyle yayımlanan "Küresel İş Dünyası Atılımlar Barometresi" raporuna dikkat çekerek, iş dünyası liderlerinin %91'inin net sıfır dönüşümünü bir yatırım fırsatı olarak gördüğünü, ancak %1'den azının bu dönüşümün planlandığı gibi ilerlediğine inandığını ifade etti.
Dönüşüm için gerekli teknolojilerin erişilebilir olduğunu belirten Guastella, bazı bölgelerdeki güçlü politikaların, enerji dönüşüm çabalarını yönlendirdiğini fakat değişim hızının hala yetersiz olduğunu kaydetti. Bu on yılın çok kritik olduğunu ve düşük karbon teknolojilerinin yaygın bir şekilde benimsenmesi için ek politika desteği gerektirdiğinin altını çizdi.
2053 NET SIFIR EMİSYON HEDEFİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ
Guastella, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmasında kömür kullanımının yanı sıra daha kapsamlı emisyon raporlaması ve düzenleyici çerçevelerin oluşturulması ihtiyacını vurguladı. Buna bağlı olarak, Türkiye’nin sürdürülebilir sistemler geliştirme konusunda olgun ekonomilerin önüne geçme potansiyeline sahip olduğunu ve kilit Avrupa pazarlarına yakın stratejik coğrafi konumunun, gelişmekte olan yenilenebilir enerji sektörünün fırsatlar sunduğunu kaydetti.
2023 itibarıyla Türkiye, yenilenebilir enerji kapasitesini önemli ölçüde artırma taahhüdüyle yerli ve uluslararası yatırımları çekme konusunda yasal ve politik çerçevelerini güçlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Guastella, bu dönüşümden ekonomik büyüme için fayda sağlayabileceğini ifade etti. Yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması durumunda, enerji sektörünün karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltılabileceğine vurgu yaptı.
Özellikle rüzgar ve güneş enerji dönüşümünün, Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin yanı sıra, bölgesel enerji pazarında rekabetçi bir oyuncu olarak konumlanmasına yardımcı olarak daha fazla yatırım çekmeye yönelik umut verici bir ekonomik itici güç olabileceğini söyledi.
Ayrıca net sıfır hedefinin, kamu politikaları ve özel sektör girişimlerinde uyumlu bir eylem gerektirdiğini belirten Guastella, özel sektörün bilimsel temellere dayalı karbon azaltma hedeflerini belirlemesi ve tedarik zinciri işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini bildirdi. Net sıfır teknolojilerine ve yenilenebilir enerjiye önemli yatırımlar yapılmasının yanı sıra, kapsamlı paydaş katılımı ve bilgi paylaşımının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Son olarak, sürdürülebilir uygulamaların ülke genelinde benimsenmesini teşvik etmek için eğitim ve farkındalık girişimlerinin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye, hareketli enerji sahasında atılım yapma fırsatlarını değerlendirerek, gelecekteki hedeflerine ulaşma yolunda kararlılıkla ilerlemelidir. Unutmayın, sürdürülebilir bir gelecek için sadece bireylerin değil, tüm sektörlerin üzerine düşeni yapması gerekiyor!