Dünya

Hamas Yöneticisi Hayya: Planımız Kadın ve Çocukları Rehin Almak Değildi

2024-10-05

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın 'Aksa Tufanı' saldırısının ardından, İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırılar neredeyse bir yıldır devam ediyor. Saldırıların başlangıcı olan 7 Ekim öncesinde Hamas'ın Gazze dışındaki en kıdemli yöneticisi Halil El Hayya, BBC'den Jeremy Bowen'ın sorularını yanıtladı.

Röportaj, Hamas’ın siyasi yönetiminin büyük kısmının konuşlandığı Katar'ın başkenti Doha'da yapıldı. Halil El Hayya, Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye'nin Temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da İsrail tarafından suikasta uğramasının ardından Hamas’ın en üst düzey yöneticisi oldu.

Hamas’ın İsrail'e saldırısında 1200 kişi ölürken, 250'den fazla kişi de rehin alındı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ise 41 bin 800'ü aşkın Filistinli hayatını kaybetti.

Halil El Hayya, "Saldırımız, dünya çapında bir uyarı göndermemizi sağlamaktı. Siyonist düşman İsrail'e bir darbeydi ve uluslararası topluma bir uyanış çağrısıydı" şeklinde ifade etti.

Sahada Hatalar Var

Bowen, El Hayya'ya 7 Ekim’de neden bu kadar çok sivilin hayatını kaybettiğini sordu, El Hayya ise savaşı verenlerin sivilleri hedef almamaları için uyarıldığını ifade etti. "Hedef, işgal askerleriydi; sivillerin ölümünü desteklemiyoruz. Ancak sahada hatalar yapıldığını kabul ediyorum" dedi.

Bowen’ın sorularından biri, "Rehineler konusuna gelecek olursak, kadınlar ve çocuklar dahil 250'den fazla kişiyi rehin almak gerekli miydi?" oldu. El Hayya, 7 Ekim'deki saldırının hedeflerinden birinin birkaç İsrail askerini kaçırmak ve bunları Filistinli mahkumlarla takas etmek olduğunu belirtti ve rehin almanın bu kapsamda geliştiğini vurguladı. Ancak planlarının kadın ve çocukları rehin almak olmadığını yineledi.

İsrail'in Saldırıları Sonrası Durum

El Hayya, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda oluşan can kaybına dikkat çekerek, "Dünyaya, bu işgalin sorumlusunun kim olduğunu sormamız lazım. Gazze’yi kim yok etti? 7 Ekim'den bu yana olan olaylar, sadece bizim değil, tüm dünyanın bir meselesi. Ülkeler, bu durumu görmezden gelmekle beraber Filistin halkının haklarını önemsemiyor," dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanlarında, sivil kayıpların önlenmesi konusundaki eleştiriler karşısında El Hayya, "İsrail tarafında yapılan saldırılar, masum insanları hedef alıyor. Bizim tarafımızdan böyle bir şey yok" iddiasında bulundu.

Ateşkes Talebi ve Gelecek

Jeremy Bowen, ateşkes durumunu gündeme getirerek, "İsrail, doğru koşullarda ateşkes yapmayı düşünüyor, siz buna nasıl bakıyorsunuz?" diye sordu. El Hayya, "Bizim için mesele, işgalin sona ermesi. Teslim olmak bizim için imkansız," yanıtını verdi.

Halil El Hayya'nın açıklamaları, İslam kültürü ve medeniyetine dayalı bir direniş karakterini yansıtırken, aynı zamanda dünya kamuoyuna mesaj verme ihtiyacını da ortaya koyuyor. Hamas’ın Gazze’deki durumunu şiddet döngüsünün kırılması için uluslararası destek alma çabası yanı sıra, İsrail'in sivil kayıplar üzerindeki tartışmaları da gözler önüne seriliyor.

Sonuç olarak, Filistin halkına yönelik olarak sürdürülen şiddet ve işgal politikalarının son bulması, iki taraf arasında barışa giden yolu açabilir. Ancak bu, her iki tarafın da karşılıklı olarak sağduyu gösterip, barış görüşmelerine dönmesiyle mümkün olacaktır.