Ünlü oyuncu Hazal Kaya, son dönemde artan şiddet olaylarıyla ilgili çatısında önemli açıklamalarda bulundu. Kaya, "Şu an yapılması gereken şey, yasaların uygulanmasını sağlamak ve İstanbul Sözleşmesi'nin tekrar yürürlüğe girmesini sağlamaktır" dedi. Yaklaşık bir yıldır bir hayranı tarafından taciz edildiğini de itiraf etti.

Kaya, Sibel Arna’nın YouTube kanalında eşi Ali Atay ile ilişkisini de esprili bir şekilde anlatarak, "Ali'ye asıldıklarında çok kızıyorum. 'Doğru mu görüyorum, kocama mı asılıyor?' diye sorarım. Ali de bu gibi durumlarda iltifat alıyormuş gibi davranıyor. Biz oralarda çok eğleniyoruz" dedi.

İlişkisini tanımlarken, "Biz birbirine benzemeyen iki insanız. Ama çok seviyoruz, çok aşığız. Birbirimizi böyle kabul ettik" ifadelerini kullandı.

Şiddetle ilgili durumunu aktaran Kaya, "Detaylı anlatıp yeni vakaları tetiklemek istemiyorum ama yaklaşık bir yıldır ben de şiddete maruz kalıyorum. 'İmdat' dediğim, çare bulamadığım durumlar var. Lütfen yasalar uygulansın. Ölmemeliyiz artık" sözlerini kaydetti.

Kaya, kadın oyuncuların bu konudaki suskunluğuna da değinerek, "Biz de çaresizlik içindeyiz. Şiddete en ağır maruz kalanlardan biriyiz. Öfke yönlendirilmesi gereken yere yönlendirilmediği için biz obje oluyoruz. Bir gün bir gazeteye haber olursak ancak yaşadıklarımızdan haberiniz oluyor. Ekrana çıkan kadınlar olarak uğradığımız şiddeti toplanıp anlatmalıyız. Şu an yapılması gereken yasaların uygulanması ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasını sağlamaktır. Size ne oluyorsa, bize de o oluyor" dedi.

Kaya, Çağlar Ertuğrul ile başrolünü üstlendiği 'Sorgu' dizisinden bahsederek dizinin şiddet konusuna ciddi bir şekilde değindiğini dile getirdi: "Şiddete dair çok ciddi cümleleri olan bir dizi. 10 bölüm boyunca çok ağır şeyler izleyeceğiz. Bir taraftan ülkemizde olup bitenlere önemli bir ayna tutuyoruz. Çok zor bir yerdeyiz. Ölenlerin bir sayı olmadığını, insan olduğunu, birilerinin kızı, birilerinin sevgilisi, birilerinin en yakın arkadaşı olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Şu an yapılması gereken tek şey yasaların uygulanmasını sağlamaktır."

Hazal Kaya’nın yaşadığı bu trajik deneyim, birçok kadın için bir farkındalık oluşturmakta ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda büyük bir adımın atılması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Kadınların toplumda karşılaştığı bu tür taciz ve şiddet olayları, sadece birer istatistik değil, her biri birer insan hikayesidir. Dolayısıyla, bu konularda duyarlılığı artırmak ve yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak hepimizin görevidir.