2021 yılına ait Global Burden of Disease (GBD) raporu, enfeksiyonlar, genetik etkenler ve kötü beslenmenin gençlerde felç riskini artıran ana faktörler arasında yer aldığını ortaya koydu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre, 2004-2018 yılları arasında 18-44 yaş grubunda intrakraniyal kanama (ICH) vakalarında %11’lik bir artış gözlemlendi. Uzmanlar, bu durumun gençler arasındaki felç riskinin artmasıyla ilgili sağlık sorunlarının kötü yönetiminin sonucu olduğunu belirtiyor.

HER 15 DAKİKADA BİR CAN ALIYOR

Türkiye'de ise 2020 verilerine göre, 35,880 kişi felç nedeniyle hayatını kaybetti. Bu da demektir ki, ülkemizde her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu korkutucu sayı, genç yaşta felç riskinin giderek artan bir sağlık sorunu olduğunu gösteriyor. Özellikle 40 yaş altındaki bireylerinin felç geçirme oranının Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

'TEŞHİS VE TEDAVİDE GEÇ KALINMAMALI'

Felç geçiren genç bireylerde genellikle kalp hastalıkları, kan pıhtılaşma bozuklukları ve damar diseksiyonu gibi çeşitli nedenlerin ön plana çıktığına dikkat çeken uzmanlar, felcin artık sadece yaşlı bireylerin hastalığı olmaktan çıktığını ve her yaş grubunun karşılaşabileceği bir sağlık sorunu haline geldiğini vurguluyor. Felç durumunda erken müdahale oldukça kritik bir öneme sahip; genç yaşta bu hastalıkla karşılaşan bireylerin tedaviye hızlı bir şekilde başlanması hayat kurtarıcı olabiliyor. Felç genellikle baş dönmesi, kol ve bacaklarda güçsüzlük, konuşma bozukluğu ve görme kaybı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu tür belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden tıbbi yardım alınması gerekiyor.

'ÖNLEYİCİ STRATEJİLER GELİŞTİRİLMELİ'

Uzmanlar, genç nüfusta felç riskinin artışını engellemek için daha fazla önleyici stratejinin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu stratejiler arasında sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve toplum genelinde sağlık eğitimlerinin güçlendirilmesi yer alıyor. Düzenli egzersiz yapmak, sigara içmemek, sağlıklı beslenmek ve stresle başa çıkmak bu riskin azaltılmasında hayati öneme sahip faktörler arasında sayılıyor.

Sonuç olarak, genç yaşta felç, önlenebilir bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Toplumda bu konuda farkındalık yaratılması ve sağlık eğitimlerinin artırılması büyük önem taşıyor. Gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri, hem bireysel sağlıkları hem de toplum sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Unutmayalım ki, sağlığımızı korumak ve bu riskleri en aza indirmek hepimizin elinde!