Hindistan, son gelişmeler ışığında Rusya'nın 2 numaralı kritik teknoloji tedarikçisi olarak ön plana çıkmış durumda. Bu durum, Putin'in güçlerinin 2,5 yıl önce Ukrayna'da başlattığı işgalin ardından, ABD ve müttefiklerinin Rusya'nın savaşma kabiliyetini kısıtlama çabalarının zorluklarını gözler önüne seriyor.

Rusya'nın doğrudan teknolojik ürünleri tedarik etme fırsatı kalmadığı için, bu ürünleri üçüncü ülkelerden ve Batılı firmaların yan kuruluşlarından elde etmeye çalışıyor. Özellikle Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri, bu bağlamda büyük aktarma noktaları haline geldi. Ancak bu noktalar dışında, Hindistan, Malezya ve Tayland gibi yeni dijital ve fiziksel köprüler de ön plana çıkıyor.

Hindistan'ın bu rolü, ABD ve AB yaptırım kurumlarının dikkatini üzerine çekti. Bu ülkelerden gelen yetkililer, Hindistan'a sıkça ziyaret düzenlerken, birçok Hintli firma Batı tarafından uygulanan yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, global ticaret dengelerini de değiştiren bir dinamik oluşturuyor.

Bloomberg'in kaynaklarına dayanan habere göre, Temmuz ayında ABD Hazine Müsteşar Yardımcısı Wally Adeyemo, Hindistan Sanayi Konfederasyonu'nun üst düzey yöneticilerine, Rusya'nın askerî sanayi sektöründe faaliyet gösteren Hintli şirketlerin ve bankaların ciddi yaptırım riski taşıdığını belirtmişti.

Dahası, Hindistan'ın bu tür faaliyetlerinin uluslararası ilişkilerde yol açabileceği olası gerilimler de merak konusu. Uzmanlara göre, Hindistan'ın Rusya ile olan ilişkilerinin geleceği, sadece kendi ekonomisini değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası güvenliği de etkileyebilir.

Kısacası, Hindistan'ın bu kritik rolü, dünya genelinde dikkatle izleniyor ve önümüzdeki dönemlerde sürpriz gelişmelere sahne olabileceği düşünülüyor.