Siyonistlerin, buldukları her fırsatta zafer naraları atan ve Ortadoğu'yu yeniden yapılandıracaklarını haykıran bir grup olduğu biliniyor. Ancak zorluklarla karşılaştıkça, bu kez korkuyla dolup taşmaya başladılar. Yahudi yazar Micah Goddman, "Sekizinci Gün: 7 Ekim'den Sonra İsrail" adlı kitabında bir yandan Siyonist propagandanın araçlarından biri gibi görünürken, bir yandan da daha fazla yardım almak için Batı’ya karşı çaresiz çabalar içine girdiğini ifade ediyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği barbarca soykırımların artan direnişi, Goddman gibi en çok satan yazarlar bile endişelendiriyor. Çünkü aslında, işgal altında yaşayan Siyonistler, bir gün Siyonist İsrail projesinden vazgeçebileceklerini ve Batı’ya kaçacaklarının farkında. Bu korkuyla Batı’ya seslenip, "Bu savaş motivasyonu, araçları ve amaçları nedeniyle bir dünya savaşıdır" diyerek korkularını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konunun başından itibaren soykırım ve bölgesel savaş planlarının bir Haçlı saldırısı olduğunu belirtmişti. Bu nedenle, ABD ve Avrupa, İsrail’e beklenenden daha fazla yardım akışı sağlıyor. ABD, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri üzerinden bir yıldan fazla süredir İsrail'e özel yardımlar gönderiliyor. Yakıt ve her türlü mühimmat desteği sağlanmakta, en son teknolojik silahlar ve bombalar İsrail'e sevk edilmektedir. Bölgedeki ABD askeri üsleri ve uçak gemileri, Siyonistler için her türlü lojistik ve istihbari katkıyı sunuyor.

Ancak tüm bu yardımlara rağmen, işgal altındaki Gazze'de ve politik olarak Batı'nın etkisine maruz kalan Lübnan gibi ülkelerde üstünlük sağlayamayan İsrail’in, Ortadoğu’daki tüm ülkelere karşı zafer kazanabileceğini düşünmek tam bir hayalperestliktir. İsrail, şu an hissettiği yenilgi hissiyatıyla yalnızca kendini değil, Siyonist rejimi de bir karmaşanın içinde bulmaktadır. Hezimetin faturası, Siyonist rejime ve Netanyahu'nun savaş kabinesine kesilecektir.

Böylece ABD ve müttefikleri imajlarını korumak adına sorumluluktan kaçacak, ancak bu sefer işin içinden sıyrılmaları mümkün olmayacaktır. Birbirlerine suçlama şeklinde düşeceklerdir. Amerikan yönetimi, yenilginin faturasını Siyonistlere kesecek, barbar Siyonistler de faturayı ABD’ye çıkaracaklardır. Her iki taraf da güçsüz tükendiği için, günah keçisi arayışına gireceklerdir.

Özetle, bu savaş sadece bir çatışma değil, uluslararası güç dinamiklerinin yeniden şekillendiği, ülkelerin geleceğini belirleyecek bir mücadele haline gelmiştir. Siyonistlerin ecel terleri, yalnızca bölgedeki çatışmalarla değil, aynı zamanda global siyasi denklemlerle de doğrudan bağlantılıdır.