Ülke

İkinci Büyük Eylem: 'Dayanışma Sandıkları' ve Türkiye'deki Siyasal Durum

2025-03-25

Yazar: Mustafa

MURAT SEVİNÇ

İlk önce 'Adalet Yürüyüşü'yle başlayan süreç, şimdi 'Dayanışma Sandıkları' ile devam ediyor. Türkiye'de siyasi atmosfer her zamanki gibi karmaşık ve belirsiz. Ancak, bu yeni eylem bambaşka bir anlam taşıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) uzun bir süre iktidarın baskılarına karşı sessiz kaldı. Fakat son günlerde partinin bu durumu değiştirmeye yönelik adımlar attığı görülüyor. CHP'liler, artık muhalefetin sadece kenarda beklemekle yetinmeyeceğinin, aktif bir rol alması gerektiğinin farkında. Bu çabalar, aslında toplumun ötesinde, ülkenin demokratik yapısına da büyük bir katkı sağlıyor.

Dayanışma sandıkları, siyasi bir dayanışma eylemi olarak önemli bir değere sahip. Bu girişim, barışçıl bir şekilde toplumu bir araya getiriyor, dayanışmayı artırıyor ve iktidarın tutumuna karşı bir tepki oluşturuyor. Tarihsel anlamda baktığımızda, bu tür eylemler, sadece bireylerin değil, aynı zamanda bir toplumun nasıl güçlü durabileceğinin de bir göstergesi.

CHP'nin önümüzdeki seçimlerde bu sandıkları kullanma kararı, partinin geleceği açısından oldukça kritik bir adım. Bu girişim, halkın yine bir araya gelerek seçme ve seçilme hakkına olan bağlılıklarını güçlü bir şekilde temsil ediyor. Geçtiğimiz günlerde, seçim sırasında dayanışma sandıkları için yüzlerce yurttaş sıraya girdi ve oy kullanmak için uzun bekleyişlere katlandı. Bu durum, demokrasiye olan inancın yeniden tazelendiğini gösteriyor.

Ayrıca, bu seçim döneminin önemi sadece 'Dayanışma Sandıkları' ile sınırlı değil. İmamoğlu’nun siyasetteki durumu ve cezaevlerinde tutulan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş gibi figürler, Türkiye’nin siyasi geleceği için hala belirleyici unsurlar. İmamoğlu, daha önce iktidarın hedefinde olsa da, artık mücadelesini daha sağlam bir şekilde sürdürme kararı aldı.

Türkiye siyasi tarihinde, bireylerin ve toplulukların bir araya gelerek 'dayanışma' gösterdiği bu tür örnekler pek fazla değil. Ancak, bunun yalnızca bir başlangıç olmasını umuyoruz. Türkiye’deki pek çok seçmen, yaşanan olumsuz siyasal iklimin köklü değişimlere yol açabileceği inancıyla hareket ediyor. Bu noktada, CHP'nin üreteceği alternatif politikaların ve projelerin ne denli etkili olacağı, sadece kendi geleceği açısından değil, Türkiye'nin geleceği açısından da oldukça kritik.

Toplumsal dayanışmanın, demokrasinin ve seçimlerin hayat bulduğu günler görmek umuduyla!