Uluslararası iklim uzmanlarından oluşan bir bilim grubu, Dünya'nın 35 temel yaşam belirtisini inceledi. Bu araştırma, yüksek karbondioksit seviyeleri ve insan nüfusundaki artış gibi faktörlerin, söz konusu belirtilerin 25’inin kritik durumda olduğunu ortaya çıkardı. Oxford Üniversitesi'nin dergisi 'BioScience'da yayımlanan bu rapor, iklim krizinin yeni bir aşamada olduğunu ve insanlığın geleceğini tehdit ettiğini vurguluyor. Fosil yakıtların rekor seviyede yakılmasıyla, küresel ısınmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bildirildi.

Ekolojik Aşırılık

Küresel insan nüfusunun günde ortalama 200 bin kişi artarken, sığır ve koyun sayısının da 170 binin üzerinde yükseldiği belirtiliyor. Bu durum, sera gazı emisyonlarını artırarak küresel ısınmayı tetikliyor. Eriyen permafrost ve Grönland’daki devasa buzulların çökmesi, aşırı hava olaylarının artmasına neden oluyor. ABD'de yaşanan kasırgalar, seller ve 50 dereceyi bulan sıcak hava dalgaları, bu iklim değişikliğinin sonuçları olarak görülüyor ve bu durum, daha fazla göç ve can kaybı ile sonuçlanabilir.

Uzmanlar, insanlığın bu çıkmazdan kurtulabilmesi için aşağıdaki önerilere dikkat çekiyor: “Fosil yakıtların kullanımını azaltmanın yanı sıra, aşırı tüketim ve israfı durdurmalıyız. Bitki bazlı gıdalara geçiş teşvik edilmeli ve nüfus kontrolü gibi önlemler uygulanmalıdır. Aksi takdirde, 2050 yılı itibarıyla milyonlarca insanın hayatını kaybetme riski ile karşı karşıya kalabiliriz.”

Jeopolitik İstikrarsızlık

Prof. William Ripple, ani iklim değişikliğinin dünya genelinde ciddi tehditler oluşturduğunu belirtiyor: “Bu, insanların daha önce hiç görmediği bir tehlikeyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Ekolojik aşırılık, gezegenimizin sunduğundan daha fazlasını almak, doğal dengeyi bozmak demektir. Bu durum, büyük jeopolitik istikrarsızlıklara ve sosyal çöküşlere yol açabilir.”

Dr. Christopher Wolf ise, metan emisyonlarının artış hızının endişe verici olduğunu belirtiyor. 2023 yılı itibarıyla rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarının sadece %15 seviyesinde olduğunu vurguluyor, fosil yakıtların ise hâlâ baskın durumda olduğunu ekliyor.

EN SICAK İKİNCİ EYLÜL AYI

Avrupa Birliği iklim gözlemcisi Copernicus, bu yılki Eylül ayının kayıtlardaki en sıcak ikinci Eylül ayı olduğunu duyurdu. 2023’teki küresel ortalama sıcaklığın bir önceki rekoru kırdığını belirtirken, 2024 yılının bu sıcaklıkları geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. Küresel ısınma, sadece sıcaklık artışı değil, aynı zamanda atmosferde ve okyanuslarda hapsolan ekstra ısının domino etkisi olarak da karşımıza çıkıyor.