İş

İktidarın Ekonomi Politikasındaki Değişim: Taha Akyol'un Analizleri

2025-04-08

Yazar: Hatice

Son dönemde Türkiye'nin ekonomik durumu üzerine yapılan tartışmalar giderek derinleşiyor. Taha Akyol, Türkiye'deki yüksek faiz oranlarını değerlendirirken, siyasi iktidarın bu konuda izlediği politikaların sonuçlarını mercek altına aldı. Akyol, faiz oranlarının düşürülmesinin, düşük krediye ihtiyaç duyan milyonlarca vatandaş tarafından olumlu karşılandığını, ancak bunun uzun vadeli ekonomik istikrar için tehlikeler barındırdığını vurguluyor.

Akyol'un dikkat çektiği bir diğer unsur, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının kaybolması. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uygulamaları doğrultusunda, Merkez Bankası başkanlarının sadece 20 ayda dört kez değişmesi, ekonomik güven ortamını ciddi şekilde zedelemiş durumda. Akyol, muhalefet ve ekonomik çevreler arasında 'Mehmet Şimşek'in gidici olduğu' yönünde spekülasyonların yapıldığını ifade ediyor.

Öne çıkan bir diğer konu, Mehmet Şimşek’in ekonomi üzerindeki etkisinin ne derece korunduğu. Uluslararası finans kuruluşlarının ve medya organlarının, Şimşek’in pozisyonunun güvende olduğuna yönelik uyarıları, ekonomik çevrelerde kaygı yaratıyor. Financial Times’ın belirttiği gibi, Şimşek, mevcut hükümet politikalarının sürdürülebilirliği açısından büyük bir güven unsuru olarak görülüyor. Uzmanlar, onun ayrılmasının büyük bir risk doğurabileceğini ve bunun sorumluluğunu hem Cumhurbaşkanı hem de Şimşek’in almasının zorluğuna işaret ediyor.

Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik geleceği, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ve uluslararası piyasalardaki güvenilirliğine bağlı. Ekonomistlerin uyarıları arttıkça, iktidarın bu belirsizliklere nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Faiz oranlarının düşürülmesiyle elde edilecek kısa vadeli kazanımlar, uzun vadede Türkiye'nin ekonomik yapısında kalıcı hasarlar bırakabilir. Dolayısıyla, iktidarın ve Merkez Bankası'nın kararları, hem iç politikayı hem de uluslararası ilişkileri derinden etkileyecek.