Rojava Özerk Yönetimi yetkilisi İlham Ahmed, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasındaki çatışmaları durdurma çabaları kapsamında, ABD ve Fransa'nın Rojava'daki sınır bölgelerini güvence altına alma konusunda görüşmeler yaptığını açıkladı.

Son günlerde Türkiye'nin desteklediği SMO güçleri, DSG'nin kontrolündeki bölgelere düzenlediği saldırılarla tansiyonu artırmış durumda. Özellikle Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü çevresinde yoğun çatışmalar yaşanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de bölgeyi ağır topçu atışları ve savaş uçaklarıyla bombalamaya devam ediyor.

Fransız TV5 Monde'ye konuşan Ahmed, "ABD ve Fransa gerçekten de tüm sınırı güvence altına alabilir. Askeri koalisyonun bu sorumluluğu üstlenmesine hazırız," dedi. Ayrıca, Fransa'dan silahsızlandırılmış bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla sınır bölgesine asker göndermelerini talep etti.

Ahmed, "Fransa, Türkiye'yi sınırda varlığını kabul etmeye ikna ederse barış sürecini başlatabiliriz," ifadelerini kullanarak, önümüzdeki haftalarda durumun olumlu bir şekilde gelişmesini umduğunu belirtti.

ABD ve Fransa'nın tutumları ise dikkat çekici. Washington, Suriye'deki silahlı grupların ilerleyişi sonrası Türkiye destekli gruplar ile DSG arasında ateşkes sağlama yollarını araştırıyor. Türkiye, özellikle YPG'nin Türk taleplerini karşılamaması durumunda Rojava'ya sınır ötesi bir harekât düzenleme uyarısında bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Paris'in DSG'yi terk etmeyeceğini ifade etti. Ayrıca, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Suriye Kürtlerinin siyasi süreçte yer alması gerektiğini vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'deki durumun karmaşık olduğunu belirterek, "Tüm bu geçişi yönetmek için müttefikimiz Türkiye ile yakın bir şekilde çalışıyoruz. Ancak bu süreç biraz zaman alacak," dedi.

ABD'nin Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor ve bu askerler, DEAŞ'ın yeniden canlanmasını önlemek amacıyla DSG ile birlikte hareket ediyor. Fransa da daha önce SDG'ye sağladığı destekle birlikte bölgedeki varlığını güçlendirmiş durumda.

Sınır bölgelerinde yükselen bu tansiyon, uluslararası aktörlerin ve bölgedeki grupların stratejilerini yeniden gözden geçirmesine sebep olabilir. Rojava'nın geleceği ve burada süren çatışmalar, sadece yerel değil, global düzeyde de etkileri olan bir sorun haline gelmişken, gelişmeler yakından takip ediliyor.