Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ‘Zimmetine para geçirmek’ suçlamasıyla karşı karşıya kalan veznedar Yaşar Uçar, yaşadığı psikolojik baskılara dayanamayarak 29 Ocak 2019 tarihinde intihar etti. Uçar'ın eşi Arzu Turgut Uçar, eşi hakkında iftira atıldığını ve delil karartıldığını iddia ediyor.

"6 yıldır hukuk mücadelesi veriyorum. Sosyal medyada bir sesim duyuldu. Yanımda çocuklarım var, yaşamaya devam ediyoruz. Eşim iftiraya uğradı. Yaşar Uçar’ın adı Beylikdüzü'nde temizlenecek. O da aynen öyle, benim eşim işinde dürüst, sevilen bir insandı. Eşimin adı burada aklanacak" dedi.

Öte yandan, Arzu Uçar, eşinin ölümüne neden olan baskı ve suçlamalarla ilgili önemli detaylar paylaştı. Eşinin intiharından önce, ona uygulanan baskıların kabul etmesi için farklı yöntemler denendiğini belirtti. "Eşime '13 yıl hapis yatarsın, maaşına bloke konulur' diyorlardı. Çok ciddi bir psikolojik baskıya maruz kaldı, bu da onun ölümüne neden oldu" ifadelerini kullandı.

Uçar, bilgisayarındaki hard diskinin şehirdeki belediye tarafından kullanılamaz hale getirildiğini de ekleyerek, bunun delil karartma olduğunu savundu. "Belediye burada suçlu. Eşimin kullandığı bilgisayarın hard diski elektrik verilerek bozuldu. İleri düzeyde bir karartma olduğu belli. Eşimin başını belaya sokan bir durum yokken eğer bu yaşanıyorsa sorumlular bunun hesabını vermelidir. Bilirkişi raporu da bunu gösteriyor. Bizim adalet arayışımız devam edecek" dedi.

Bağışıklığı nedeniyle sorunlarla karşılaşan eşinin büyük acılar yaşadığını ve bu süreçte çocuklarının da babalarının mezarını ziyaret ettiğini aktaran Uçar, "Çocuklarım, 160 bin lira için babalarının mezarı başında acı çekiyor. Ben buradan bir kamuoyuna sesleniyorum: Bu tür baskılar yanlıştır. Şu anda başım dik bir şekilde mücademe ediyorum ve devam edeceğim" ifadelerine yer verdi.

Ayrıca, yaşanan bu olayın toplumsal bir travma olduğunu ifade eden Arzu Uçar, Türkiye'nin bu tür belalardan arınması gerektiğini belirterek, "Ben Ekrem İmamoğlu'na inanmış biriydim. Ancak şimdi tüm bunları yaşadıktan sonra farklı düşünüyorum. Türkiye büyük bir beladan kurtuluyor" dedi. Bu hikaye, adalet arayışının yanı sıra toplumsal vicdanı da derinlemesine etkileyen olaylar silsilesine ışık tutuyor.