Uluslararası Para Fonu (IMF), yayımladığı son raporda küresel mali kriz dönemine benzer bir makroekonomik belirsizliğin artış gösterdiğine dikkat çekti. Özellikle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bir yıllık reel gayrisafi yurt içi hasıla büyümesinin ortalama 1,2 puan düşeceği öngörülüyor. Yüksek borç seviyeleri gibi mevcut finansal kırılganlıkların artması durumunun, gelecekteki büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebileceği vurgulandı.

Rapor, artan belirsizliğin finansal koşulları gevşetebileceği ve düşük finansal piyasa oynaklığı dönemlerinde riskleri artıracağına işaret ediyor. Ancak, yeterli makro ihtiyati politika önlemlerinin bu etkiyi hafifletebileceği de ifade edildi.

IMF’nin bu uyarısında, makroekonomik belirsizliklerin ticaret ve finansal bağlantılar yoluyla diğer ülkelere yayılma riski taşıdığına dikkat çekildi. Ekonomik dalgalanmaların finansal piyasalardaki oynaklıkları artırabileceği belirtilirken, bu sürecin önlenmesi için mali politikalarda sürdürülebilirliğe öncelik verilmesi gerektiği vurgulandı.

Ayrıca, raporda yapay zeka yatırımlarının finansal piyasalarda önemli değişikliklere neden olabileceği ve %10'a kadar bir verimlilik artışı sağlayabileceği ifade edildi. Yapay zekanın, özellikle algoritmik ticarette daha fazla kullanımı ile piyasa dinamiklerinin önemli ölçüde değişebileceği öngörülüyor.

Yapay zeka, finansal istikrar risklerini azaltma potansiyeli taşıyor olsa da aynı zamanda piyasalarda artan volatilite, opaklık gibi sorunları da getiriyor. Bu nedenle, finans otoriteleri yeni tepki mekanizmaları tasarlamalı ya da mevcut olanları gözden geçirmelidir.

Sonuç olarak, IMF'nin uyarıları, uluslararası finans sisteminin geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Oynaklık ve belirsizliğin arttığı bu dönemde, yatırımcıların dikkatli olması ve piyasa dinamiklerini sürdürülebilir şekilde yönetmeleri gerekiyor. Yapay zekanın etkin kullanımı ve bunun yanında güçlü bir denetleyici çerçeve, mali piyasaların stabilitesi için kritik öneme sahip.