İngiltere'de Dehşet Verici Olay: Sevgilisi Çocuğunu Öldürdü, Cenazesini Günlerce Bebek Arabasında Taşıdılar!
2024-11-24
Yazar: Fatma
İngiltere'de Dehşet Verici Bir Cinayet Olayı
İngiltere'nin Ipswich şehrinde, yürek burkan bir cinayet olayı yaşandı. Geçtiğimiz yıl 2 yaşındaki Isabella Wheildon isimli küçük kız çocuğunun cansız bedeni bulundu. Yapılan incelemelere göre, Isabella'nın öldürüldüğü günle cenazesinin bulunduğu gün arasında 4 gün geçmişti.
Anne ve Sevgilinin Sorumluluğu
İsabella’nın annesi Chelsea Gleason-Mitchell ile sevgilisi Scott Jeff, küçük kızın ölümünden sorumlu tutuluyor. Mahkeme, Scott Jeff'in Isabella’ya defalarca fiziksel şiddet uyguladığını ve bu nedenle çocuğun vücudunda bir dizi yaralanma meydana geldiğini belirledi. Ayrıca Jeff’in Isabella’ya karşı uyguladığı "artan şiddet rejimi"nin devam ettiği ifade edildi.
Pasif Kalmak ve Medyaya Yansıyan Detaylar
Kaynaklara göre, Chelsea Gleason-Mitchell'in, sevgilisinin uyguladığı şiddet karşısında pasif kaldığı ve hiçbir şekilde müdahale etmediği belirtildi. Bu durum, olayın basında daha fazla dikkat çekmesine neden oldu.
Cansız Bedenin Bebek Arabasında Taşınması
Isabella’nın cesedi, annesi ve sevgilisi tarafından günlerce bir bebek arabasında taşındı. Üç gün boyunca, onları alışverişe ve sosyal faaliyetlere katılırken görenler, bu durumu sıradan bir şey olarak değerlendirdi. Ipswich Polis Departmanı, "Bu süre zarfında Isabella'nın cesedini alışveriş yapmak için arabada taşımaları oldukça dehşet verici bir durumdu. Bu süreç, alışveriş için şehre gitmekle kalmayıp, aynı zamanda eğlence mekanlarına da giderek devam ettiler" açıklamasını yaptı.
Mahkeme ve Sonuçlar
Mahkeme, Scott Jeff'i Isabella'nın cinayetinden dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırırken, Chelsea Gleason-Mitchell de çocuğunu korumadığı gerekçesiyle cezai sorumluluk taşıdığından dolayı yargılanmaya devam ediyor.
Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet
Bu olay, İngiltere'deki çocuk istismarı vakalarının ve aile içi şiddetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu tür durumların engellenmesi için ailelere ve toplumlara eğitim verilmesi gerektiğini savunuyor. Eğitimin yanı sıra, şiddete maruz kalan bireylerin korunması için devletin daha etkili yollar geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor.