İngiltere'de, yapılan seçimlerde 650 sandalyeli Avam Kamarası'nda 411 milletvekili kazanan İşçi Partisi, ilk 100 günde birçok tartışmaya neden olan kararlar aldı. Özellikle iki çocuğa yardım yapılmasını öngören yasa tasarısının değiştirilmesi üzerine çıkan tartışmalar, partinin içindeki bölünmelere yol açtı. Bu süreçte, İşçi Partili 7 milletvekili, lider Keir Starmer'ın aksine değişikliklere destek verdikleri için partiden ihraç edildi.

İşçi Partisi'nin iktidara gelmesi, İngiltere halkı tarafından 14 yıllık Muhafazakâr Parti yönetimine bir son verme çabası ile gerçekleşti. Ancak hükümet, emekliler için kışlık yakıt desteğini kısıtlama kararı alarak halkın tepkisini çekti. Maliye Bakanı Rachel Reeves, yaklaşan yıl bütçesinde vergi artışlarını işaret ederken, Starmer, "Ekimde sunulacak bütçe acı verici olacak" açıklamasında bulundu.

Yeni hükümetin ilk günlerinde, düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planı iptal edildi ve bu kaynakların bir kısmı Afrika ve Orta Doğu'daki projelerde kullanılmak üzere ayrıldı. Hükümet, yaklaşık 1,5 yıldır devam eden grevlerin büyük oranda sona ermesini sağlamak için işçi gruplarıyla anlaşmalara vardı.

Ancak hükümetin üzerinde en çok durduğu konulardan biri, ülke genelinde artan aşırı sağ şiddet olayları oldu. Starmer’ın göreve gelmesinden bir ay geçmeden, Southport'ta 17 yaşındaki Axel Rudakubana'nın düzenlediği bıçaklı saldırıda 3 çocuk hayatını kaybederken, çok sayıda çocuk ve yetişkin yaralandı. Saldırganın kimliğine dair sosyal medyada yayılan dezenformasyonlar, onun Müslüman olduğu ve kaçak yollarla ülkeye girdiği yönündeydi.

Bu trajik olay sonrasında, aşırı sağcı gruplar, Müslüman ve göçmen karşıtı eylemler düzenlemeye başladı. Bu dönemde, Müslüman iş yerleri, ibadethaneler ve vatandaşlar çeşitli saldırılara maruz kaldı, 130'dan fazla polis yaralandı ve çok sayıda bina ateşe verildi. Bu süreçte, 1200'ün üzerinde kişi gözaltına alındı ve birçok individual hapis cezalarına çarptırıldı. Aşırı sağ şiddet olayları, İngiltere'de göçmenlerin ve Müslümanların hissettiği güvensizlik hissini gözler önüne serdi.

Hükümet, bu olaylara karşı ilk öncelikli adım olarak, gözaltındaki kişilerin bir an önce mahkeme karşısına çıkarılmasını sağlamaya yönelik düzenlemeler yaptı ve cami ile Müslüman kuruluşlara özel güvenlik hizmeti sağladı.

İsrail'e silah satışlarının durdurulması çağrısı ile yapılan gösterilere de hükümet temkinli bir yaklaşım sergiledi. Starmer, halihazırda devam eden savaş sonrası gündeme gelen bu konularda henüz daha net bir adım atmış değil. Ancak yeni hükümet, bazı askeri ruhsatları askıya alarak tepkileri azaltma çabası içerisinde.

Son 100 gün içinde Starmer, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı ve uzun yıllar sonra Çinli ve İranlı liderlerle telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Bu süreçte, üst düzey bağış ve pahalı hediyelerle ilgili eleştirilerle de karşı karşıya kaldı. Starmer’e yöneltilen eleştiriler, kendisine verilen toplam 6 bin sterlinlik hediyeleri iade etmesine sebep oldu.

Son olarak, halkın Starmer’a olan desteği de giderek azalmaya başladı. YouGov'un anketine göre, 100 gün sonunda Starmer'a olumlu bakanların oranı sadece %36 olarak belirlendi. Bu oran, aşırı sağcı Nigel Farage’ın bile altında kalmış durumda ve önümüzdeki günlerde nasıl bir tablo oluşacağı merak konusu.