Dünya

İnternetin Yüzde 99'u Denizaltı Kablolarına Bağlı: Koparsa Nasıl Tamir Ediliyor?

2024-10-16

Yazar: Mehmet

Okyanusun derinliklerinde uzanan, toplamda 1.4 milyon kilometre uzunluğundaki denizaltı telekomünikasyon kabloları, günümüzde dijital verilerin %99'unu aktarıyor. Bu kablolar, zamanla çeşitli doğal olaylar ve insan kaynaklı nedenlerle hasar görebiliyor. Örneğin, 1929'da Kanada açıklarında yaşanan büyük depremin ardından denizaltı kabloları hasar görmüş ve iletişim kesilmişti. Bugün, bu tür olayların sonuçları çok daha hızlı bir şekilde çözülüyor.

Denizaltı kabloları, genellikle 2 cm çapında ve oldukça ince bir yapıya sahipler. Ancak bu ince yapıya rağmen, mevcut kablo ağı oldukça dayanıklı. Uluslararası Kablo Koruma Komitesi'ne göre, kablolarda her yıl 150 ila 200 arıza meydana geliyor. Bu sayılar, toplam kablo uzunluğuna kıyasla çok oldukça küçük kalıyor. Arızalar genellikle, balıkçı ağlarının kablolara takılması veya gemilerin motorlarının olması gereken yerin dışında hareket etmesi gibi kazalardan kaynaklanıyor.

Kabloların tamiri ise oldukça hızlı bir süreç. Arızalar meydana geldiğinde, dünya üzerinde birçok tamir gemisi bu sorunları çözmek için hazır bekliyor. Tamir gemileri, hasar alanına en fazla 10-12 gün içinde ulaşabiliyor. Bu esneklik sayesinde, ağın büyük kısmı kullanılmaya devam ediyor ve internet kesintileri minimum düzeyde kalıyor.

Denizaltı kablolarının tamiri sırasında bitmiş tünel inşa edebilmek için, uzaktan kumandalı su altı araçları kullanılıyor. Bu araçlar, deniz tabanında kabloların döşenmesi için yollar açabiliyor. Tamirler daha derin sularda, büyük onarım gemileri tarafından özel ekipmanlarla yapılıyor.

Ayrıca, günümüzde denizaltı kabloları, büyük depremler ve diğer doğal afetlerin olasılığını belirlemek için sensörlerle donatılıyor. Bu sensörler sayesinde, olası tehlikeler önceden öngörülebiliyor. Böylece, modern teknoloji sayesinde internet bağlantısı her ne kadar büyük olaylardan etkilenebilse de, kısa sürede normal işleyişine döndürülebiliyor. Tüm bu gelişmeler, internetin ne kadar kritik bir alt yapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, denizaltı kabloları, insan hayatını ve iletişimini sürdürmek için hayati bir öneme sahip ve teknolojinin sağladığı olanaklarla bu kabloların onarımı çok daha etkili ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Artık internetin bir yazının yüklenmesinde yaşanabilecek birkaç saniyelik gecikmeler haricinde büyük arızaların etkisi çok sınırlı kalıyor.