İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, ABD'nin ülkesine yönelik tehditleri ve maksimum baskı kampanyasının müzakereleri imkansız kıldığını ifade etti. Arakçı, "Bu bizim kesin ve net politikamızdır. ABD'nin İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşımında köklü bir değişiklik olmadığı sürece doğrudan müzakereler gerçekleşmeyecek" dedi. Ayrıca, İran’ın mesajlarını dolaylı yollarla ileteceğine vurgu yaparak, diplomatik kanalların hâlâ açık olduğunu belirtti.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, CBS News'e katıldığı programda, İran’ın nükleer programından tüm dünyayı görebileceği şekilde vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Waltz, "Bu konu bir dönüm noktasına geliyor. Tüm seçenekler masada ve İran’ın nükleer silaha sahip olma arzusundan tamamen vazgeçmesinin zamanı geldi" şeklinde konuştu.

Daha önce, ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’e, Tahran’ın nükleer kapasiteye sahip olmasını engelleyecek bir anlaşma teklif eden bir mektup göndermişti. Hamaney ise, Trump’ın müzakereye hazır oldukları yönündeki iddialarını eleştirerek, bunun dünya kamuoyunu aldatmaya yönelik bir manevra olduğunu belirtmişti.

Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu’da gerilimin arttığı bir dönemde yaşanırken, birçok uzman bu durumu bölgedeki güvenlik dinamikleri açısından önemli bir risk olarak değerlendiriyor. Uluslararası toplum, İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yeniden başlamasını istiyor, ancak ABD’nin uyguladığı yaptırımlar ve İran'ın nükleer kapasitesini artırma çabaları, süreci zora sokuyor.