İsrail'in Gazze'deki katliamlarının üzerinden bir yıl geçti. Bu yıl dönümünde, İsrail makamları, Batı Şeria'ya yönelik 'kapsamlı kapatma' kararı alarak, Filistinli işçilerin geçişini engelleyecek şekilde güvenlik önlemlerini artırma yoluna gitti.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023 tarihinde yaşanabilecek muhtemel olaylara karşı hazırlık olarak askeri varlığını artırma kararı aldı. Bu tarihte, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Mescid-i Aksa dahil kutsal değerlerle ilgili ihlallere karşı bir dizi saldırı düzenledi.

İsrail, bu saldırılarda yaklaşık 1200 İsrailli'nin hayatını kaybettiğini, 5132 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Aynı tarihten itibaren Gazze Şeridi'ndeki bombardımanlarda ise 41,870 Filistinli’nin hayatını kaybettiği, bunların yaklaşık 17,000'inin çocuk olduğu kaydedildi. Ayrıca, 11,378 kadının da bu saldırılardan etkilendiği belirtildi.

Savaşın sonuçları yıkıcı olmaya devam ederken, özellikle hastaneler ve eğitim kurumlarının hedef alınması, sivil altyapının büyük zarar görmesine neden oldu.

İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana 724 askerinin hayatını kaybettiğini, 4,448 askerinin yaralandığını duyurdu. Çatışmaların başladığı günden bu yana devam eden insani yardım girişimleri, zaman zaman esir değişimlerine de sahne oldu; son olarak yapılan bir değişimde 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir serbest bırakıldı. Ancak sayısız Filistinli, hala alıkonulmuş durumda.

Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs'te, 7 Ekim sonrası İsrail'e ait askeri güçler ile yerleşimcilerin saldırıları sonucunda 741 Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıların son dönemde artarak devam etmesi, bölgedeki tansiyonu iyice yükseltiyor.

Analistler, bu olayların sadece bir yıl dönümü değil, aynı zamanda Orta Doğu'daki barış sürecinin sekteye uğraması açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Peki, bu tırmanış sona erecek mi? Uluslararası topluluk bu duruma daha fazla karışacak mı? Zamanla bu soruların yanıtlarını göreceğiz.