İsrail basınından edinilen bilgilere göre, hükümet Gazze Şeridi'nde 40 gün sürecek geçici bir ateşkes için yeni bir teklif sunmaya hazırlanıyor. Bu gelişme, bölgedeki çatışmaların sonlandırılması adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Haaretz Gazetesi'nin haberine göre, Tel Aviv, Mısır ve Katar gibi arabulucular aracılığıyla Hamas'tan, önerilen ateşkes karşılığında Gazze'de bulunan 11 esirin serbest bırakılmasını ve 16 cenazenin teslim edilmesini talep etti. Ayrıca, diğer esirlerin durumu hakkında bilgi verilmesi de isteniyor.

İsrail'in bu ateşkes kapsamında cezaevlerinden bazı Filistinli esirleri serbest bırakması bekleniyor, ancak henüz kesin bir sayı verilmiş değil. Öne çıkan detaylardan biri de 40 günlük süre zarfında 11 İsrailli esirin serbest bırakılmasıyla sürecin başlayacağı bilgisi. Teklif doğrultusunda, anlaşmanın 5. gününde Hamas'tan esirler hakkında bilgi alınması, 10. günde ise 16 İsrailli cenazesinin teslim alınması planlanıyor.

İsrail kamuoyuna göre, Gazze Şeridi'nde 59 İsrailli esirin bulunduğu, bunlardan 24'ünün hayatta olduğu tahmin ediliyor.

Bu arada, İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik şiddetli saldırılarını 18 Mart sabahı itibarıyla yeniden başlattı. 19 Ocak'ta başlayan ateşkes sürecinin sona ermesiyle, saldırılarda 1000'den fazla Filistinli hayatını kaybettiği belirtiliyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlenen saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 50 bin 357'ye, yaralı sayısının ise 114 bin 400'e yükseldiği ifade ediliyor.

Saldırıların yeniden başlamasıyla birlikte, İsrail hükümeti Hamas’a karşı ‘gittikçe artan askeri güçle’ müdahale edeceğini duyurdu. Öte yandan, Hamas, İsrail'in verdiği sözleri tutmadığını ve arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmediğini savunarak, Gazze'de Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını iddia ediyor.

İsrail’in Gazze'ye yönelik saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat teşkilatı Şin Bet Müdürü'nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımların gölgesinde gerçekleşiyor. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artırıyor ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor.