İsrail'in Lübnan'a yönelik kara operasyonu, İran destekli Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın hava saldırısında öldürülmesinin ardından, 3 Ekim Pazartesi gecesi başladı. İsrail, karadan ve havadan gerçekleştirdiği saldırılarla Lübnan'a yönelik baskısını artırıyor.

Hizbullah ise, Lübnan'daki yetkililer tarafından bildirilenlere göre, hava bombardımanlarının iki haftadır sürmesinin ardından, 1000'den fazla kişinin hayatını kaybetmesine ve bir milyondan fazla Lübnanlının evlerini terk etmesine yol açarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı.

İsrail ile Hizbullah arasında yıllardır süren çatışmalar, Gazze'deki savaşların bu bölgedeki gerginliği daha da tırmandırmasıyla beraber yeni bir aşamaya geçti. BBC'nin veri görselleştirme servisi, bölgedeki çatışmaları haritalar üzerinden gösteriyor.

Lübnan, kuzeyde Suriye, güneyde İsrail ve batıda Akdeniz ile komşu, yaklaşık 5.5 milyon nüfusa sahip bir ülke ve Kıbrıs'tan 170 km uzakta bulunuyor.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın "terörist altyapısı" olarak adlandırdığı hedefleri yok etmek için güney Lübnan'da sınırlı, yerel ve hedefli kara saldırıları düzenliyor. BBC muhabiri Nick Beake, 4 Ekim'de, yani işgalin ikinci gününde, İsrail birliklerinin ilk kez Hizbullah savaşçılarıyla karşılaştığını bildirdi.

İsrail ordusu, operasyon sırasında sekiz askerin hayatını kaybettiğini duyurdu. Altı askerin Hizbullah tarafından kurulan pusuda, diğer ikisinin ise havan ateşiyle öldüğü belirtildi.

Hizbullah, savaşçıların bir sınır köyündeki çatışmalar sırasında İsrail komandolarına tanksavar füzeleri ateşlediğini, ayrıca Marun el-Ras yakınlarında üç İsrail Merkava tankını imha ettiklerini açıkladı.

Güney Lübnan'da yapılacak bir kara operasyonunun, İsrail güçleri için pek çok risk barındırdığı ifade ediliyor. Gazze'nin düz arazilerinden farklı olarak, güney Lübnan'daki engebeli ve dağlık araziler, tankların hareketini zorlaştırıyor.

Hizbullah'ın bölgede bir tünel ağına sahip olduğu düşünülüyor ve bu grup, 2006'daki savaştan bu yana İsrail'le daha geniş çaplı bir çatışmaya hazırlandığını bildiriyor.

İsrail, güney Lübnan’daki bazı köylere tahliye emri verdi ve kalanların evlerini terk etmesini, sınırdan 50 km uzaklıktaki Awali Nehri'nin kuzeyine gitmelerini istedi. Ayrıca Lübnanlı sivillerin sınırın yaklaşık 30 km kadar kuzeyindeki Litani Nehri boyunca güneye gitmeleri için araç kullanmamaları konusunda uyarıldılar.

Yaklaşık bir yıl önce çatışmalar başlamadan önce güney Lübnan'da bir milyon kadar insan yaşıyordu. Ancak, İsrail’nin hava saldırılarının Eylül ayı sonlarına doğru artmasından bu yana on binlerce kişi kuzeye kaçmak zorunda kaldı.

İsrail hava kuvvetleri, İran’a ait bir komutanın öldürüldüğü hava saldırısına misilleme olarak, güney Lübnan'dan kuzey İsrail'e 240'tan fazla roket ateşlendiğini bildirdi.

İsrail'in güney Lübnan'ı işgali, bölgedeki hava saldırılarına paralel olarak giderek yoğunlaştı. İsrail'in hedefleri arasında Hizbullah'ın elindeki silah depoları ve mühimmat noktaları yer alıyor.

Son olarak, Lübnan yetkilileri, çatışmalar sonucunda 100'den fazla kadın ve çocuğun hayatını kaybettiğini duyurdu. Karşılıklı roket atışları ve hava saldırılarıyla birlikte, bu bölgedeki insani durum da giderek kötüleşiyor.

Güney Lübnan'dan kaçmaya çalışan sivillerin kullanabileceği ana rota, ülke genelinde uzanan sahil yoludur. Ancak bu yol son günlerde hava saldırılarının hedefi haline gelmiştir.

İsrail'in Beyrut'a yönelik saldırıları, yoğun bir Hizbullah varlığının bulunduğu güney banliyöleri Dahieh'e odaklandı ve buradaki siviller büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.