Dünya

İsrail'in Zulmü Ortaya Çıktı: Gazze'nin En Yaşlı ve En Genç Kurbanları

2024-10-09

Yazar: Yusuf

Haber Merkezi

Filistin Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz ay İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 34 bin 344 Filistinlinin kimlik bilgilerini açıkladı. The Guardian, bu verilerden yola çıkarak en yaşlı kurban olan 101 yaşındaki Ahmed el-Tahrawi ile sadece iki saat yaşayan Waad Walid Samir el-Sabah'ın ailelerine ulaştı.

İsrail'in En Yaşlı Kurbanı: 101 Yaşındaki Ahmed el-Tahrawi

Ahmed el-Tahrawi, 1922'de o dönem İngiliz mandası altındaki Filistin'in al-Masmiyya köyünde dünyaya geldi. 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasıyla gerçekleşen Nakba (Felaket) sırasında ailesiyle birlikte köylerini terk etmek zorunda kaldı.

Tahrawi, o sırada 26 yaşındaydı ve iki çocuğu vardı; fakat bu zorlu yolculukta her ikisi de hayatını kaybetti. Çift, Gazze'deki Bureyc mülteci kampında yeni bir hayat kurarak yaşamaya devam etti.

Kariyeri boyunca terzi olarak çalışan Tahrawi, küçük bir dükkan açtı ve kalabalık bir aileye sahip oldu. Birçok torunu ve torununun torunu ile birlikte uzun bir hayat sürdü ve son anlarına kadar aktif kaldı.

Ancak, İsrail’in bombardımanlarının başlangıcıyla birlikte evinin çatısı güvenli olmadığı için, kızıyla birlikte beton çatılı bir eve taşındı. 23 Ekim’de bu yeni ev de bombalandı ve Tahrawi, iç kanama sonucu hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki, dolu hastaneler ve yetersiz tıbbi ekipman nedeniyle bir hafta sonra yaşama veda etti.

En Küçük Kurban: Waad Walid Samir el-Sabah

Waad Walid Samir el-Sabah, doğmadan önce annesi Salam el-Sabah 15 Şubat'ta gerçekleşen bir İsrail hava saldırısı sonucu evlerinin yıkılmasıyla enkaz altında kaldı.

Hamileliğinin dokuzuncu ayında olan Salam, enkaza yanıt veren kurtarma ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Ancak maalesef kurtarılamadı. Doktorlar acil sezaryenle bebeği çıkardı ve Waad, yoğun bakımda sadece iki saat hayatta kalabildi.

Waad ve annesi, aynı kefene sarılarak, Salam’ın 11 yaşındaki oğlu Asid’in yanına defnedildi. Aile, saldırıların başlangıcında kuzeydeki evlerinden kaçmak zorunda kalmıştı ve aylarca akrabalarının evlerinde ya da sığınaklarda kalmıştı. Ancak, İsrail güçlerinin çekilmesinin ardından evlerine dönmeye karar verdiler. Ne yazık ki, evlerinin bulunduğu alana yapılacak saldırının uyarı verilmeden gerçekleştirilmesi, onların hayatına mal oldu.

Bu trajik olaylar, Gazze’de yaşanan insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. İsrail’in saldırılarının devam etmesi, sivil halkın acı çekmesine ve masumların yitip gitmesine neden oluyor. Gazze’yi etkileyen bu dram, dünya genelinde tartışmalara sebep olurken, uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği bir kez daha hatırlatıyor.