Japon mühendisler, BYD'nin 2022'de piyasaya sürdüğü ATTO 3 modeli üzerine yoğunlaştı. Bu otomobil, karmaşıklıktan uzak ve yüksek düzeyde bileşen entegrasyonu ile dikkat çekiyor. Araçtaki elektrikli tahrik sistemi sadece sekiz parçadan oluşuyor ve bu durum, sektördeki diğer üreticilere örnek teşkil ediyor. Motor, inverter ve dişli kutusu gibi ana bileşenler bu sekiz parça arasında yer alıyor.

Çinli üreticiler, üretim süreçlerinde maliyet odaklı bir yaklaşım benimsiyor ve bu durum Japonların kalite odaklı anlayışıyla büyük bir tezat oluşturuyor. Ancak BYD'nin bu stratejisi, elektrikli araç teknolojisini daha geniş bir kitleye ulaştırma hedefiyle büyük bir başarı sağlıyor. Otomobil dünyasında devrim yaratan bu yöntem, maliyetleri önemli ölçüde azaltırken, üretim verimliliğini de artırıyor.

Japon firmaları için bu durum, yeni bir strateji geliştirmek adına bir uyarı niteliğinde. Nissin Precision Machines şirketinin bir yetkilisi, "BYD elektrikli araçlarındaki parça sayısının ne kadar az olduğunu görünce hayrete düştüm. Çinlilerin bu alandaki deneyimlerinden yararlanarak kendi hedeflerimizi artırmak istiyoruz," dedi. Sanyo Trading temsilcisi ise, "Çinli üreticilerin maliyetleri mümkün olduğunca düşürmeleri, kalite anlayışlarından oldukça farklı. Japon mühendisleri olarak kaliteyi her zaman ön planda tutmayı hedefliyoruz," şeklinde bir değerlendirme yaptı.

Bu durum, daha fazla Japon mühendisinin elektrikli araç endüstrisine ilgi duymasına ve yeni stratejiler geliştirecek projeler üzerinde çalışmasına zemin hazırlıyor. Elektrikli araçların geleceği, maliyet ve kalite dengesinin sağlanması ile doğru orantılı olarak şekillenecek gibi görünüyor. Peki, Japonların bu durum karşısında nasıl bir yol izleyeceği ve kendi teknolojilerini nasıl geliştireceği merak konusu.