Kadınların sıkça dile getirdiği “Erkekler geç olgunlaşıyor” söylemi, bilimsel bir temele dayanıyor olabilir mi? Tıp fakültesi öğrencisi ve içerik üreticisi Onur Güler, bu sorunun yanıtını temel fizyoloji çerçevesinde araştırdı. Kadın ve erkek kromozomlarının farklılıklarından yola çıkarak nöroplastisite kavramını sade bir dille izleyicilere anlattı.

Güler, beyindeki nöron bağlantılarının düzenlenmesini ifade eden nöroplastisitenin, erkeklerde testosteron hormonunun etkisiyle farklı çalıştığını belirtmektedir. Araştırmalar, testosteronun beyinciğin düşünme ve anlamlandırma bölgesi ile el ve kol koordinasyonundan sorumlu kısımlar arasındaki bağlantıları azalttığını göstermektedir. Bu durum, erkeklerin daha çocukça davranışlar sergilemesine yol açabilir.

Bu durum, erkeklerin sosyal ve duygusal olgunlaşmalarının genellikle daha yavaş ilerlemesine neden oluyor. Kadınların, empati ve duygusal zeka konularında erkeklerden genellikle daha yüksek seviyelerde oldukları gözlemlenmiştir. Bunun nedeni de kadınların beyinlerinin, duygusal bağlantıları yönetme konusunda daha geniş bir ağ yapısına sahip olmasıdır.

Sonuç olarak, erkeklerin geç olgunlaşmasının arkasındaki bilimsel nedenler, cinsiyetler arası farkları daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Kadınlar ve erkekler arasındaki bu fark, toplumsal rol ve beklentilerle birleştiğinde, her iki cinsin yaşamlarını farklı şekilde şekillendirmektedir. Bakalım, bu farklar sosyal ilişkilerimizi nasıl etkileyecek? Daha fazlası için takipte kalın!