Cihan K., eşi B.K. tarafından psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını iddia ederek boşanma davası açtı. Dava sürecinde, eşi tarafından sürekli olarak telefonla aranarak küfür ve hakarete uğradığını belirtmesi üzerine, Cihan K. koruma ve tedbir başvurusunda bulundu.

Ankara 9. Aile Mahkemesi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u temel alarak Cihan K.'nin başvurusunu kabul etti ve 6 ay süreyle B.K.'nin Cihan K.'nin yanına yaklaşmaması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi ve şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama ya da küçültücü söz ve davranışlarda bulunmaması talimatı ile koruma kararı verdi. Bu tedbire aykırı hareket eden B.K., 30 güne kadar zorlama hapsi cezasıyla karşılaşacak.

Cihan K.'nın avukatı Senem Yılmazel, 6284 sayılı kanunun amacının hem erkeklerin hem de kadınların psikolojik, ekonomik ve fiziksel olarak korunması olduğunu vurguladı. Yılmazel, “Müvekkilim ciddi bir psikolojik ve ekonomik şiddet zorbalığı yaşıyordu. Eşi sürekli arayarak onu taciz ediyor ve böylece yaşamı çekilmez hale gelmişti. Boşanma davası açtık ve tedbir kararı talep ettik. Bunun için şiddet tehlikesi olması yeterli,” dedi.

Yılmazel, karşı tarafın 2 hafta içinde tedbir kararına itiraz ettiğini ancak mahkemenin bu itirazı reddettiğini ifade etti. “Müvekkilim kendisini engellediğinde bile başkalarının telefonlarından ona hakaret ve küfür ediliyordu. Bu durumu belgelendirdiğimiz için lehine bir karar verilmiş oldu. Müvekkilim koruma kararını almak için karakola gittiğinde, polis gaspından 'neden geldin' diye sorduğunda, 'Ben de şiddet mağduruyum' yanıtını verdi. Orada diğer kadınlar da onun durumuna şaşırmışlardı,” dedi.

Cihan K. için çıkan 6 aylık koruma kararı henüz yürürlükte ve dava devam ediyor. Eğer bu tür fiiller devam ederse, savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ya da koruma kararının uzatılmasını talep edeceklerini belirten Yılmazel, “Genelde koruma kararlarını kadınlar lehine alıyoruz, fakat burada bir istisna olarak erkek lehine de koruma kararı alınmış oldu,” şeklinde konuştu.

Bu olay, aile içi şiddetin sadece kadınları değil, erkekleri de etkilediğini gözler önüne seriyor. Toplumda bu tür davaların daha fazla gündeme gelmesi ve mağdurların desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.