Kazı yapan maden işçisi buldu, bilim insanları şok! İşte 166 milyon yıl öncesine açılan kapı
2025-01-09
Yazar: Ahmet
Gary Johnson için sıradan bir gündü. İngiltere'nin Oxfordshire bölgesinde bir taş ocağında çalışan Johnson, ekskavatörüyle kil katmanlarını kazarken tuhaf bir tümsekle karşılaştı. "Önce yerde bir anormallik olduğunu düşündüm. Ama sonra 3 metre uzakta bir tümsek daha buldum. Sonra bir tane daha ve 3 metre sonra bir tümsek daha" diyen Johnson, aslında akıl almaz bir keşfe imza attığının farkında değildi.
Johnson'ın bulduğu o tümsekler, neredeyse 166 milyon yıl önce gezegenimiz çok daha sıcak bir yerken oluşmuş ve deniz seviyeleri yüksekken dinozorların geride bıraktığı ayak izleriydi. BBC'ye verdiği demeçte, "'Bunları gören ilk kişi benim' diye düşündüm. Çok gerçeküstü bir durumdu. Tüylerim diken diken olmuştu" dedi.
Sonraki araştırmalarda toplam 200 civarında ayak izi bulundu ve Dewars Farm Taş Ocağı, İngiltere'nin en büyük dinozor geçidi haline geldi.
Bazı uzmanlar, bulunan ayak izlerinin uzun boyunlu otçul bir sauropod olan cetiosaurus ve küçük etçil theropod olan megalosaurus türlerine ait olduğunu dile getiriyor. Megalosaurus ise bilim insanlarının 1824 yılında isimlendirdiği ilk dinozor olarak tarihte özel bir yere sahip.
Şu ana kadar 150 metre uzunluğa ulaşan beş ayrı iz yolu açığa çıkartıldı. Bilim insanları, bu izlerin büyük fillere benzeyen ve boyları 18 metreyi bulabilen sauropodlar tarafından oluşturulduğunu belirtirken, aynı zamanda bir megalosaurusun da iz oluşturduğunu ifade ettiler. Ayak izlerinin en derin olanı 50 santimetreye ulaşmış durumda ve kazılar devam ettikçe başka izlerin de ortaya çıkabileceği düşünülüyor.
Megalosaurus'un 66 santimetre uzunluğundaki ayak izlerinin her bir adımı arasında 2,75 metre mesafe bulunurken, saatlik hızının 1,6 kilometre olduğu belirlendi. Bu da dinozorun ortalama bir insanla aynı hızda yürüdüğünü gösteriyor. En uzun ayak izi ise 89 santimetreydi.
Birmingham Üniversitesi'nden mikropaleontolog Prof. Dr. Kirsty Edgar, "Burada böyle büyük kalıntılar bulmak çok nadirdir. Zamanda geriye gidip bu dev canlıların ortalıklarda dolaşmalarının nasıl bir şey olduğunu anlayabiliriz" dedi ve bu durumu "adeta bir zaman makinesi" olarak nitelendirdi.
Johnson'ın ilk keşfinin ardından, Oxford ve Birmingham Üniversitelerinden 100'den fazla bilim insanı, öğrenciler ve gönüllülerden oluşan bir ekip kazıya katıldı. Bu kapsamlı çalışmalar, önümüzdeki hafta BBC'de yayımlanacak "Digging for Britain" belgeseline de konu olacak.
Araştırmacılar ayrıca ayak izlerinin alçıdan kalıplarını çıkarmanın yanı sıra 20 binden fazla kare fotoğraf çekmiş ve insansız hava araçlarıyla alanın üç boyutlu modellerini oluşturmuştur.
Aslında bu iz yolları ilk defil değil. Bölgedeki 1997 yılındaki kireçtaşı kazılarında da 40'tan fazla ayak izi kümesi tespit edilmişti. Son kazılarda cetiosaurus ile megalosaurus'un yollarının kesiştiği görülmüştü.
Edgar, bu bulguların sadece fosil keşfi değil, aynı zamanda dinozorların yaşam tarzı ve ekosistemleri hakkında da önemli bilgiler sunduğunu vurguladı. Ayrıca, farklı türlerden dinozorların aynı bölgede bulunması, farklı türler arasındaki etkileşimlerin ne kadar karmaşık olabileceğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
Johnson'ın keşfi, dinozorların yaşamı ve davranışları hakkında daha fazla bilgi edinme noktasında önemli bir adım olarak yorumlandı. Uzmanlar, kazılara devam edildikçe geçmişe dair daha fazla sır açığa çıkabileceğine inanıyor.