Keşfedilen böceğe eşinin adını verdi!
2025-04-04
Yazar: Fatma
Kırşehir'de başlatılan arazi çalışmaları sırasında, daha önce tanınmayan yeni bir böcek türü keşfedildi.
Doç. Dr. Mahmut Erbey tarafından toplanan örnekler, ilk olarak Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Entomoloji Laboratuvarı'na götürüldü. Ardından, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı'nda görevli Dr. Öğretim Üyesi Ersin Demirel'e gönderildi.
BÖCEĞİN ADI 'EMİNE' OLDU
Demirel, keşfettikleri yeni böcek türüne eşinin adı olan "Emine" ismini verdi. Türle ilgili bilimsel veriler hazırlanarak "Zootaxa Dergisi"'nde yayınlamak için gerekli çalışmalar başlatıldı.
'TEŞHİS AŞAMASI EN KRİTİK AŞAMAYI OLUŞTURUYOR'
Ersin Demirel, türün teşhis sürecinin oldukça uzun ve titiz bir süreç olduğunu belirtti. "Akademik çalışmalarla birlikte bu süreç yaklaşık 6 ay sürüyor. Ancak bu yalnızca yayın aşamasını kapsıyor. Örneklerin toplanması ve türün teşhis edilmesi gibi aşamalar da eklendiğinde çalışmanın tamamlanması 1 buçuk yılı bulabiliyor," dedi.
Demirel, özellikle türlerin teşhisinde eski kaynaklardan yararlandıklarını ancak bu konuda yeterli materyal olmadığını ifade etti. Bu durumun güvenilir teşhis yapılması açısından en kritik aşamayı oluşturduğunu söyledi.
'CIXIIDAE FAMILYASINA AİT BİR TÜRMÜZ'
Demirel, diğer yazarların topladığı örnekleri de değerlendirdiğini ve bunların yeni bir tür olduğunu tespit ettiğini belirtti. Bu böcek, Cixiidae familyasına ait olup, tarımda önemli bir zararlı olarak biliniyor. Demirel, "Bu böceklerin sokucu-emici bir ağız yapısı var. Bitkilerden mikroorganizmaları diğer bitkilere bulaştırarak hastalıklara yol açabiliyorlar," şeklinde açıklama yaptı.
'SOSYAL MEDYADA LİNÇLENEBİLECEĞİMİ BİLEREK BU KARARI VERDİM'
Eşinin adını bu böceğe vermek için sosyal medyada linç edilebileceğini bilerek bu kararı aldığını ifade eden Demirel, "Türk toplumunda bir böcek türüne bir kadının ismini vermek cesaret isteyen bir durum. Eşimle bu kararı almadan önce konuyu paylaştım. Amacım onu onurlandırmak ve Türkiye'nin biyoçeşitlilik konusuna dikkat çekmekti," dedi.
'YABANCI ARAŞTIRMACILAR, TEHDİT UNSURU OLUŞTURABİLİR'
Demirel, taksonomi biliminde türlere isim vermek geleneğinin önemine dikkat çekti. "Yabancı araştırmacılar, Türkiye'den örnekler alıp geri götürdüklerinde, benzer isimlendirmeler yapabiliyorlar. Bu da milli birlik ve beraberliğimiz için tehdit oluşturabilecek isimlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor," dedi.
'BİYOÇEŞİTLİLİĞİMİZ DİKKATLERDEN KAÇIYOR'
Demirel, genç biyologları entomoloji alanında çalışmaya teşvik ederken, yapılan isimlendirmelerin toplumsal hassasiyetleri gözetmeden yapıldığını vurguladı. "Sosyal medya yardımıyla bu konulara dikkat çekmek istiyorum. Aksi halde biyoçeşitliliğimiz unutulacak," diye ekledi.
'BİYOKAÇAKÇILIK YOLUYLA YURTDIŞINA ÇIKARILIYORLAR'
Türkiye'nin biyoçeşitliliğin korunması ile ilgili uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu hatırlatan Demirel, yabancı araştırmacıların biyokaçakçılık yoluyla bu türleri yurt dışına çıkarabildiğine dikkat çekti. "Örneklerin değişimi belirli kurallara bağlıdır ama bunlar çoğu zaman gözden kaçıyor," diyerek herkesi biyoçeşitliliğin korunması için duyarlı olmaya davet etti.
Ayrıca, 6 Şubat depreminden sonra Ankara'da ikamet eden Demirel, birçok verisinin ve çalışma materyalinin enkaz altında kalmış olduğunu da vurguladı.