Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı'nın (TASEV) desteğiyle kurulan lisede, öğrenciler ayakkabının her aşamasını öğrenirken aynı zamanda üretim sürecine de aktif olarak katılıyorlar.

Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi Alan Şefi İsmail Durmaz, öğretim yöntemlerini ve teknolojinin rolünü şu şekilde özetliyor: "Öğrencilerimiz ister yapay zeka, isterse klasik yöntem olan kara kalem kullanarak tasarımlarını gerçekleştirebiliyor. Model oluşturulduktan sonra kullanılacak malzemeler kesilerek ayakkabının üst kısmı olan sayası dikiliyor. Bu aşamayı takiben saya ve tabanın birleştirilmesiyle paketleme sürecine geçiyoruz. Bu işlemler oldukça karmaşık olduğu için 30-40 kişinin eş zamanlı olarak çalışması gerekiyor. Öğrencilerimiz staj dönemlerinde de ünlü ayakkabı firmalarında tecrübe kazanıyor ve bazıları staj yaptıkları firmalarda iş bulabiliyorlar."

11. sınıf öğrencisi Eylu İltaş, kendi deneyimlerinden bahsetti: "Yapay zekada tasarladığım bir ayakkabıyı yarışmaya gönderdim ve dereceye girdim. Gelecekte öğretmen olmak ve kendi tasarımlarımı yaparak satabileceğim bir ayakkabı dükkanım olsun istiyorum."

Bu okulun sağladığı eğitim modeli, gençlerin hem yaratıcılıklarını geliştirmek hem de modern teknolojiyi kullanarak iş dünyasına hazırlanmalarını sağlıyor. Özellikle yapay zeka gibi ileri teknolojileri kullanma yetenekleri, mezun olduktan sonra daha rekabetçi bir pozisyonda olmalarına yardımcı olabilir. Türkiye'nin ayakkabı sektörünün gelecek yıllarda büyümesi beklenirken, bu tür eğitim programlarının daha fazla yaygınlaşması önem taşıyor. Gençlerin yenilikçi fikirleriyle bu sektörde devrim yaratmaları muhtemel!