FİZİKSEL ERİŞİMLE TÜM MESAJLAR GÖRÜLEBİLİR

Mark Zuckerberg, WhatsApp'ın sağladığı şifreleme sisteminin en büyük avantajı olarak, mesaj içeriğinin Meta şirketi tarafından görüntülenememesi olduğunu vurguladı. Ancak, bunun sadece Meta'nın sunucuları için geçerli olduğunu belirtti. Zuckerberg, Meta'nın veri tabanlarında bir sızıntı olması durumunda bile kullanıcıların mesajlarının yine de korunacağını söyledi.

Fakat, genç iş adamı, şifrelemenin kolluk kuvvetleri veya diğer yetkililer tarafından cihazda saklanan mesajların görüntülenmesini engellemediğini açıklayarak, "Birinin telefonunuza erişimi varsa, şifreleme etkisiz hale gelir. Cihazda saklanan tüm içerik açıkça görülebilir" dedi.

Zuckerberg, bu tür güvenlik sorunlarının, Meta'nın 'kaybolan mesajlar' özelliğini geliştirmesinde etkili olduğunu da sözlerine ekledi. "Eğer birisi telefonunuza fiziksel erişim sağladıysa, tüm mesajları görebilir. Ancak mesajların şifrelenmiş olmasının ve belirli bir süre sonra kaybolmasının, güvenlik açısından oldukça iyi bir standart sunduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

COVID AŞISI ÜZERİNE ÇARPICI İTİRAFLAR

Zuckerberg, COVID-19 aşısı konusunda da dikkat çekici açıklamalarda bulundu. "Aşı taraftarı biriyim fakat aşıya karşı argüman getiren bireyleri sansürlemek istemedik. Aşının yan etkilerini dile getiren kullanıcıların paylaşımlarını silmemiz istenildi. Ancak bunu asla gerçekleştiremeyeceğimizi belirttik. Bu talimat bize Joe Biden yönetiminden geldi" diyerek aşırı sansürle ilgili endişelerini dile getirdi.

Bu açıklamalar, kullanıcıların gizliliğinin ne kadar korunduğu ve sosyal medya devlerinin aşı konusundaki tutumlarının sorgulanmasına neden oldu. Ancak birçoğu, sosyal medyanın bilgi alışverişinde yaşanılan sansür ve kontrol mekanizmalarının tehlikelerini de tartışmaya başladı. Zuckerberg’in bu açıklamaları, hem gizlilik hem de özgürlükler açısından büyük bir tartışma doğuracak gibi görünüyor!