Marmara Denizi'nde İnsan Boyunda Felaket: Acil Önlemler Alınmalı!
2024-12-30
Yazar: Mehmet
Marmara Denizi, son yıllarda mavi sularında büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Müsilaj, özellikle Gölcük Değirmendere bölgesinde alarm veriyor. Bilim insanları, sualtında çekilen görüntülerle bu çevre felaketinin boyutlarını gözler önüne serdi. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde denizlerimizde balık kalmayabilir.
2021 yılında Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj felaketi yeniden gündemde. Su yüzeyinde görünmesi zor olan müsilaj tabakasının deniz altındaki yayılımı, bilim insanları tarafından kaydedildi. 0-20 metre derinlikte yoğunlaşan müsilaj, deniz analarını hapsetmekle kalmayıp, midyeleri kaplayarak denizanaları gibi bölgeye özgü canlılara da zarar veriyor.
İstanbul Müsilaj Krizinin Kaynağı!
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, müsilaj krizine dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. 2021 yılında müsilaja karşı hazırlanan 22 maddelik eylem planına dikkat çekerek, özellikle evsel atık arıtma sistemlerinin öncelikli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. "Marmara Denizi'ne günde yaklaşık 4,5 milyon metreküp kanalizasyon suyu deşarj ediliyor. Bunun yüzde 53'ü sadece ön arıtma işlemi görerek denize ulaşıyor. Bu durum, azot ve fosforun deniz ortamından uzaklaştırılmadığı anlamına geliyor. Müsilaja neden olan mikroorganizmalar bu besinlerle besleniyor. Denize fazla kanalizasyon akışı sağladığınızda bu mikroorganizmaların nüfusunu artırıyorsunuz" dedi.
Büyükakın, denize deşarj edilen kanalizasyonun yüzde 97'sinin İstanbul kaynaklı olduğunu belirterek çarpıcı bir detay ekledi: "Kapalı bir havza olan Marmara Denizi'ne diğer illerden gelen kirlilik de olumsuz etkiler yaratıyor."
Bilimsel Tespitler Alarm Veriyor
Bilim insanları, Değirmendere açıklarında yaklaşık 20-22 metre derinlikte yoğun bir müsilaj tabakası tespit etti. Başkan Büyükakın, özellikle hava sıcaklıklarının artışıyla birlikte Marmara Denizi'nde müsilajın daha yaygın hale geleceğine dikkat çekti. "Kocaeli sahillerinden Marmara Denizi'ne bir damla bile evsel atık su bırakmıyoruz. Ancak Marmara kapalı bir ekosistem. Diğer illerde arıtma sistemlerinin yetersiz olması nedeniyle ortaya çıkan kirlilik, bu alanı da etkiliyor. Maalesef müsilaj ‘geliyorum’ diyor" şeklinde konuştu.
Yetkililer ve bilim insanları, Marmara Denizi'ndeki bu ciddi tehdide karşı acil adımlar atılması gerektiğine işaret ediyor. Eylem planlarının hayata geçirilmesi ve atıkların etkin bir şekilde arıtılması, bu çevre krizinin daha fazla büyümemesi için hayati önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda yapılacak toplantılar ve alınacak kararlar büyük bir merakla bekleniyor. Acaba Marmara Denizi, kurtarılabilecek mi?