Marmara Denizi'nin derinliklerinde yaşanan bu korkutucu gelişmeler, denizel ekosistem açısından büyük endişelere yol açıyor. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nden bir araştırma ekibi, ‘R/V YUNUS-S’ araştırma gemisi ile Tekirdağ açıkları ve İzmit Körfezi'nde detaylı incelemeler gerçekleştirdi. Yapılan gözlemler sonucunda derinliklerde, yaklaşık 10 metre kalınlığında bir müsilaj tabakası tespit edildi.

Bu müsilaj, denizdeki oksijen seviyelerinin azalmasına ve deniz canlılarının ölümüne yol açabilecek tehlikeler barındırıyor. Geçtiğimiz hafta Gebze’nin Eskihisar bölgesinde yapılan araştırmalarda, denizin 10-15 metre derinliklerinde de müsilaj tespiti yapılmıştı. Uzmanlar, Marmara Denizi'nin ekolojik yapısının tehdit altında olduğunu vurguluyor.

Müsilaj Alarmı: 2021 Felaketi Tekrar mı Yaşanacak?

Marmara Denizi’nin ekolojik dengeyi korumak için gerekli acil önlemlerin alınmaması durumunda 2021'de yaşanan müsilaj felaketinin tekrarlama riski söz konusu. Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara Denizi’nin insan kaynaklı kirliliklerden dolayı baskı altında olduğunu belirterek, "Bu tablo, bölgedeki su kalitesini ve biyolojik çeşitliliği olumsuz etkiliyor" dedi.

Okyar, insanların çevresel etkilerin farkında olmadan bu sorunları daha da büyüttüğünü ifade etti. "Kirlilik ve insan etkisi minimize edilmezse, Marmara Denizi büyük bir ekolojik çöküş sürecine girebilir" uyarısında bulundu.

Marmara'nın Geleceği Tehlikede: Bizlere Düşen Görevler Var!

Araştırmaların detayları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, Deniz’in koruma alanı olarak ilan edilmesinin gerekliliğini dile getirdi. "Evsel atık su deşarjlarının sürmesi, bölgedeki ekosistemin dengesini tehdit ediyor. Biolojik çeşitliliği korumak adına yapay resif çalışmaları gibi önlemler alınmalı" diyerek, yerel yönetimlerin bu konuda daha etkin olmalarını talep etti.

Müsilaj tehlikesinin yanı sıra, yoğun nüfusun etkisiyle Marmara Denizi'nin besin zincirinin tehdit altında olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun tüm deniz canlılarını ve dolayısıyla insan sağlığını da tehlikeye soktuğunu ifade ediyor.

Eğer acil önlemler alınmazsa, Marmara Denizi'nde yaşanacak bir ekolojik çöküş, insanların günlük yaşamını da derinden etkileyebilir. Bu konuda uzmanların ve ilgili kurumların hızlıca harekete geçmesi büyük önem taşımaktadır.