Mehmet Aslantuğ'un Eleştirileri

61. Altın Portakal Film Festivali'nde adından söz ettiren ünlü oyuncu Mehmet Aslantuğ, genç yönetmenlere yönelik sert eleştirileriyle dikkat çekti. Aslantuğ, genç yeteneklerin aceleci davranarak derinlikten yoksun işlere imza attığını ve sabırlı olmalarının filmlerin kalitesine olumlu etki edeceğini belirtti. Bu yorumlar medyada geniş yer buldu ve Odatv, Aslantuğ'un sözlerini "Aslantuğ verdi, veriştirdi" başlığıyla haberleştirdi.

Odatv'nin Yanıtı

Ancak Aslantuğ, Odatv'nin bu ifadesine karşı çıkarak eleştirilerde bulundu. Instagram üzerinden yaptığı açıklamada, kullandığı dilin bir eleştiriden ziyade öneri ve temenniler içerdiğini vurguladı. "Hiçbir söyleşimiz, ayar veren veya yok sayan bir dil barındırmaz. Derdimiz, hatırlatmak ve öneride bulunmaktır," diyen Aslantuğ, medya dili üzerine de eleştiriler yapmış oldu.

Aslantuğ'un Instagram Paylaşımı

Ünlü oyuncunun Instagram paylaşımında şu ifadeler dikkat çekti: "KAPTANIN SEYİR DEFTERİ.

Hiçbir master class sohbetimiz, basın yayın söyleşimiz; ayar veren, yok sayan, verip veriştiren bir dil barındırmaz. Dert edinme, sahiplenme, hatırlatma, öneri / temenni barındırır.

Bir filmi hazırlamanın, çekebilmenin, değerli kılabilmenin, anlam üretebilmenin ve ekonomik/psikolojik maliyetini üstlenebilmenin ne kadar zor olduğunu deneyimledik.

Bazen hayal kırıklığını, bazen de mutluluğunu, coşkusunu…

Teknik süreçleri bilmek ve kullanmak bir yere kadardır. Farklı disiplinlerden damıtılmış bilgi, usta çırak ilişkisinden taşınacak deneyim ve esaslı izlemeler, ağır pişmanlıkları "testi kırılmadan" korur :) Dilimiz de, dileğimiz de bundan ibarettir.

61. Antalya Film Festivali'ne ve "Onur Ödülü"nü teslim etme gururunu yaşadığım Selçuk Yöntem'e, 31. Adana Film Festivali'ne ve "Onur Ödülü"nü teslim etme gururunu yaşadığım Uğur Polat'a kendini vakfetmiş tüm sahici emeklere ve heyecanlara selam olsun.

Sonuç ve İzleyici Yorumları

Sonuç olarak, Aslantuğ'un bu cesur sözleri, genç yönetmenlerin filmi bir iş olarak değil, bir sanat eseri olarak görmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Eleştirinin kalitesi, yapılan işin kalitesiyle doğrudan ilişkilidir ve Aslantuğ'un dile getirdikleri, Türk sinemasının geleceği için son derece önemlidir. İzleyicilerin bu konudaki görüşlerini açıklamaları, nasıl bir sinema deneyimi istediklerini ortaya koymaları açısından kritik bir adım olabilir. Haydi izleyiciler, sizce genç yönetmenler neyi yanlış yapıyor?