Dünya

MELİH ALTINOK

2024-10-07

Yazar: Ayşe

Pandemi döneminde de yazılar kaleme almıştım. Sağlık Bakanı'nın kontrolü ele geçirmiş askerler gibi her gece ekranda olağanüstü hal koşullarını hatırlatan günlerde, televizyonlar ve gazetelerde mevsimsel grip kurbanlarının sayılarının gösterildiği koronavirüs tabloları yaygındı.

İnsanlar birbirine şüpheyle, korkuyla yaklaşmaya başlamıştı; cenazeler cemaatsiz gömülüyor, camilerdeki namazların arasına şerit çekiliyordu. Gece aynı yatakta uyuyanların sabah trafiğinde durdurularak "neden otomobil içinde maske takmıyorsunuz?" diye azarlanması gibi bir cinnet dönemiydi bu.

İçinizden "taktın pandemiye, geçti gitti" diyenler olduğunu biliyorum. Unutmak istemenizi anlıyorum ama geçen herhangi bir şey yok mu? Korku yine başında. Bu sefer konu farklı; gündemde öne çıkan asayiş.

Televizyonlar, gazeteler ve sosyal medyanın gündemi sokak kavgaları, cinayetler ve tacizler. Reyting, tık bol. Siyasetin bu durumu dindirmek için başvurduğu çözüm ise sistematik olarak sürdürülen bu gündeme dahil olmak. Tutuklananlar ve gözaltına alınanların görüntüleri ve sayıları sürekli yayımlanmakta.

Umarım Adalet Bakanlığı da her gün mahkum edilen, içeri tıkılan suçluların, sapkınların ve zorbaların görüntülerini, sayılarının ilanına başlamaz. Evet, dünya kötülüklerle dolu. Her memlekette olduğu gibi bizim aramızda da sapkınlar, katiller ve zorbalar var. Ama Türkiye hala insanların birbirine sahip çıktığı, dünyanın en güvenli ülkelerinden biri.

Oyuna gelmeyin, sokaktan korkmayın; korkutmayın, "bu ülke yaşanmaz" diyenlere teslim olmayın.

YAPAY ZEKAYA DİKKAT!

Yapay zekanın en son tanıtılan sürümlerinden birinde, "yapay zekayla oluşturulduğu anlaşılmasın" diye bir komut veriyorsunuz. Sonuç olarak, gerçeğinden ayırt etmenin neredeyse imkansız olduğu bir tasarım ortaya çıkıyor. Herhangi birini istediğiniz bir yerde göstermek, ona istediğinizi söylettirmek veya yaptırmak mümkün hale geliyor. İçerik üretiminin bu boyuta geldiği ve kitlesel paylaşımın önünde herhangi bir denetim mekanizmasının kalmadığı günümüzde tepki verirken çok ama çok dikkatli olmak zorundayız. Bahsettiğimiz yapay zekanın Gazze'deki kitlesel suikastler için kullanılan bir teknoloji olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

BAŞLIKTAN İLHAM ALIN

Son günlerde bölgedeki yerel gazeteciler, İsrail'in Lübnan'daki saldırılarından kaçan çok sayıda mültecinin Türkiye'nin kontrolündeki Kuzey Suriye bölgelerine doğru ilerlediğini kaydediyorlar. "Kafamızı içeriye gömelim, Suriye'nin kuzeyinde ne işimiz var" diyenler, sınır ötesinde alınan tedbirlerin ne işe yaradığını düşünmeye başlar mı? Türkiye, bölgede vaha pozisyonunu korumak için sınır ötesindeki varlığından ve insanlıktan yana duruşundan asla taviz vermemeli.