İş

Merkez Bankası Faiz İndiriminde Perdeyi Açıkladı!

2024-12-29

Yazar: Hatice

Merkez Bankası, son toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %47.5’e çekti. Bu indirim, sıkı para politikasından vazgeçildiği anlamına gelmiyor. Gelecek yıl Merkez Bankası'nın işi daha da zor olacak. Para politikasının iletişimi, 2025’te belirleyici bir faktör olabilir ve bu durum, Merkez Bankası'nın yaklaşımını ve stratejilerini daha da önemli hale getiriyor.

Yıllık enflasyon rakamlarının hedeflerin oldukça üzerinde olmasına rağmen, çekirdek enflasyondaki gerileme ve enflasyon beklentilerinde normalleşme belirtileri, faiz indirimleri için bir alan yarattı. Ancak, aylık enflasyon oranlarında hâlâ beklentilerin gerisindeyiz. Eğer enflasyondaki düşüş istenilen seviyelerde gerçekleşmiş olsaydı, ilk faiz indirimini ekim veya kasım aylarında görmemiz mümkün olabilirdi.

Merkez Bankası'nın durumu iyi değerlendirmesi elzem. Gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranlarındaki düşüş, faiz indirimlerini gerçekleştirirken dikkatli bir iletişim stratejisi gerektiriyor. Merkez Bankası'nın bu stratejik kararlarını sürdürmesi oldukça önemli. Ancak, mevcut enflasyon ve iktisadi koşullar göz önüne alındığında, ilerleyen dönemde işlerin daha da karmaşık hale gelmesi bekleniyor.

Aynı zamanda asgari ücretin %30 artarak 22 bin 104 TL’ye yükseltilmesi, özellikle büyük şehirlerdeki hayat pahalılığı göz önüne alındığında yetersiz bulunuyor. Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini göz ardı etmememiz gerekiyor. Asgari ücret artışının belirlenmesinde, 2025 yılı için beklenen enflasyon rakamları göz önünde bulundurulmuş. Ancak bu, maaşları enflasyon karşısında yeterli düzeyde korumakta yetersiz kalıyor.

Hükümetin, yüksek gelirli kesimlerin harcama alışkanlıklarını sınırlayacak vergi ve kredi düzenlemeleri yapması gerekmektedir. İşletmelerin fiyat artışlarını makul seviyelerde tutması için maliyet artışlarının kontrollü bir şekilde yapılması gerekiyor. Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı uyarılara karşın, firmaların fiyatlarını asgari ücret artış oranları ile orantısız biçimde artırma çabalarının denetlenmesi şart.

Kamu sektörünün enflasyonla mücadelesinin önemli bir örnek teşkil etmesi gerekiyor. Kamunun, kıdemi ve deneyimiyle, enflasyona karşı daha duyarlı hale gelmesi bekleniyor. Özellikle harç ve vergilerin güncellenmesinde, kamu tarafından belirlenen artış oranlarının makul sınırlar içinde tutulması, topluma önemli bir mesaj verecektir.

Sonuç olarak, Merkez Bankası'nın politika merkezindeki durumu ve enflasyonla ilgili atacağı adımlar, Türkiye ekonomisinin istikrarı için kritik bir öneme sahip. Herkesin bu süreci dikkatle takip etmesi gerekmektedir!