Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nil, 10 Ekim Dünya Görme Günü vesilesiyle görme kaybına neden olabilecek sağlık sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Görme olayının cisimlerin şekillerinin, yerlerinin, renklerinin ve parlaklıklarının bir kişi tarafından ayırt edilmesi ile gerçekleştiğini belirten Uzm. Dr. Nil, "Görme fizyolojisi, göz küresi, göz ile beyin arasındaki yollar ve beyindeki görme merkezleri ve yardımcı merkezleri içerir. Gözden gelen veriler, beynin arkasındaki primer görsel kortekste bir görüntü oluşturur ve bu görüntü burada yorumlanır. Görme kaybı, bu bölgelerde veya yollardaki herhangi bir hastalık ya da travma sonucu oluşabilir. Her görme azalmasını direkt olarak görme kaybı olarak tanımlayamıyoruz," dedi.

Görme Kaybı Nedenleri

Görme kaybına yol açan durumları açıklayan Uzm. Dr. Nil, "Yasal görme kaybı veya körlük, bir kişinin görmesinin kontakt lens veya gözlük ile düzeltilmesine rağmen yüzde 10 seviyesinin altına düşmesi ya da görme alanının gözlükle bakıldığında 20 derecenin altına inmesi durumudur. Görme kaybının nedenleri geçici veya kalıcı görme kaybına yol açabilir. Beyin damarlarında bir tıkanma, göz içi damarlarında geçici kasılmalar, migren atakları ve göz içi kanamalar gibi durumlar geçici görme kaybına neden olabilir," şeklinde konuştu.

Ani Görme Kaybına Dikkat

Görme kaybı 24 saat içinde geri dönmüyorsa, bunun "kalıcı görme kaybı" olarak adlandırıldığını belirten Uzm. Dr. Nil, "Burada görmenin yavaş yavaş azaldığı durumlar daha fazla dikkat çekmektedir. Örneğin, katarakt, kırma kusurları, retina hastalıkları, diyabete bağlı retinopati, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı ve glokom gibi durumlar ani görme kaybına neden olabilir. Özellikle göz damarlarında oluşan tıkanmalar, travmalar veya hastalıklara bağlı göz içi kanamaları ani görme kaybını tetikleyebilir," ifadelerini kullandı.

Görme Kaybı Riski Taşıyan Bireyler

Görme kaybı riski taşıyan bireylerle ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Nil, "Hipertansiyon, diyabet, kanın pıhtılaşma sorunları olanlar, multipl skleroz gibi bazı nörolojik hastalıkları olanlar ve Behçet gibi romatizmal hastalıkları bulunan kişiler görme azalması ve ilerleyen dönemlerde görme kaybı riski taşımaktadır. Ayrıca aşırı alkol tüketimi, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı gibi durumlar da görme kaybı riski doğurabilir," dedi.

Glokom Hastalığı ve Tehditleri

Glokom hastalığı hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Nil, "Göz tansiyonu olarak bilinen göz içi basıncının yükselmesi sonucunda gözün arkasındaki görme sinirinin zamanla hasar görmesine glokom denir. Bu hastalık çoğu zaman belirtisiz ilerler ve rutin göz muayeneleri sırasında tespit edilebilir. Erken evrelerde göz damlası ile tedavi edilebilir, ancak ileri evrelerde lazer müdahalesi veya glokom ameliyatı gerekebilir," şeklinde açıklamalarda bulundu.

Göz Muayenesinin Önemi

Göz muayenesi sıklığı hakkında öneride bulunan Uzm. Dr. Nil, "Göz sorunu olmayan bir bireyin 2 yılda bir düzenli göz muayenesi yaptırması yeterli iken, kırma kusuru veya bir hastalığı olanların en az 6 ayda bir, hastalığın evresine göre 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir," diyerek sözlerini sonlandırdı.

Dikkat! Migren ve Ani Görme Kaybı Çoğu Zaman Birlikte Görülür!

Migren atakları sırasında ani görme kaybı yaşıyorsanız, kısa süre içinde doktorunuza danışmanız kritik bir önem taşımaktadır. Uzmanlar, bu belirtilerin ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini vurguluyor. Unutmayın, sağlıklı gözler için düzenli muayene hayat kurtarabilir!