Haber Merkezi – PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Suriye’deki gelişmeler hakkında yaptığı açıklamada, “Açıkça ilan ediyoruz; biz PKK olarak Rojava'da yokuz” dedi. Bu sözler, Rojava'daki durumu ve Kürt birliğini derinden etkileyebilir.

Karayılan, Suriye’deki BAAS rejiminin 2011 sonrası demokratik dönüşüm adımlarını atmadığını ve bu nedenle iç çürümelerle yıkıldığını vurguladı. Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Suriye muhalefetinin durumu hakkında eleştirilerde bulunan Karayılan, dış güçlerin Suriye'yi toparlamak için HTŞ lideri Muhammed Colani'yi seçtiğini ifade etti.

Karayılan, Türkiye'nin Rojava'da Kürtlerin statü kazanmasını engellemek için aktif olarak çalıştığını belirtti. Türkiye’nin, Kürtleri yok sayan bir politika izlediğini dile getiren Karayılan, Rojava’daki Kürtlerin mevcut belirsizliklerde güçlü bir duruş sergilemesi için birleşmeleri gerektiğini savundu.

“Bu önemli dönemde Kürt siyasetinin tüm sorumlularına çağrıda bulunuyorum” diyen Karayılan, tüm parçaların bir araya gelerek sorunları çözmeleri gerektiğini belirtti. Rojava’daki Kürtlerin bölgedeki belirsizliklerden faydalanarak daha güçlü bir duruş sergilemeleri gerektiğini vurguladı.

Karayılan, PKK'nın Rojava'da bulunmadığını ve bu bölgedeki gelişmelerin PKK ile direkt bir bağlantısı olmadığını yineleyerek, PKK’nın bölgeye IŞİD’le mücadele için gittiğini fakat sonra geri döndüğünü savundu. “Rojava'da ne bir organik ne de örgütsel bir bağımız var. PKK orada değildir” dedi.

Ayrıca, İmralı görüşmeleri hakkında da açıklamalarda bulunan Karayılan, DEM Parti eşbaşkanlarının İmralı’ya gitme isteğine rağmen devletin adım atmadığını vurguladı. Çözüm yolunda ilerleme kaydedilmediğine dikkat çeken Karayılan, devletin eski politikasını sürdüğünü ve bu durumu sona erdirmek için birlik olunması gerektiğini ifade etti.

Son olarak, Rojava'daki Kürtlerin durumunu değerlendirerek, “Kürtlerin güçlü bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Yoksa olduğumuz yerden gerilemekten kurtulamayız” diyerek herkesi sorumlu davranmaya davet etti. Bu açıklamalar, Rojava'daki Kürtlerin geleceği için son derece kritik bir döneme işaret ediyor.