Finlandiya, üst üste sekizinci yıl boyunca dünyanın en mutlu ülkesi unvanını aldı. Uzmanlar, bu durumun doğaya erişim ve güçlü sosyal yardım sisteminin etkisi olduğunu düşünüyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) 2023 Dünya Mutluluk Raporu’na göre, Finlandiya'nın dışında diğer üç İskandinav ülkesi de ön sıralarda yer alıyor. Bu yıl ayrıca Kosta Rika ve Meksika ilk kez ilk 10’a girdi.

İngiltere ve ABD, sırasıyla 23. ve 24. sırada yer aldı. Bu rapor bize mutluluğun doğasının ne olduğu ve daha mutlu olabilmemiz için neler yapmamız gerektiği konusunda önemli bilgiler sunuyor.

Mutluluğun bilimsel temelleri olduğunu belirtmek gerekir. İnsanların iyi hissetmesini sağlayan dört önemli hormon bulunmaktadır: Dopamin, oksitoksin, serotonin ve endorfinler. Bu hormonların dengesi, mutluluğumuz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Psikolojik sorunlar yaşamayan hemen hemen kimse yoktur, ancak bu hormonal dengeyi sağlamak ve iyilik halimizi artırmak için atılacak küçük adımlar vardır. Psikoterapist Owen O'Kane, stresin azaltılmasının mutluluk için kritik olduğunu vurguluyor ve hızla büyüyen iş kültürünün mutsuzluğu artırdığını belirtiyor. Özellikle stresi azaltmak için meditasyon veya mindfulness (farkındalık) çalışmaları yapmak, birçok insan için oldukça faydalı olabilir.

Stres noktamızı tespit etmek önemlidir. Dr. Claire Plumbly, zamanla biriken stresin günlük yaşamda birikerek bizi zor durumda bırakabileceği uyarısında bulunuyor. Birçok insanın büyük bir baskı altında olduğunu ve bunun sonucunda fiziksel sağlık sorunları yaşayabileceğini de ekliyor.

Doğada Daha Fazla Zaman Geçirin

Araştırmalar, doğada geçirdiğimiz zamanın, ruh sağlığımıza olan olumlu etkilerini gösteriyor. ABD Çevre Koruma Ajansı'nın verilerine göre, Amerikalıların çoğu günde dışarıda 15 dakikadan daha az zaman geçiriyor. Daha fazla zaman geçirmek sağlığımıza ciddi fayda sağlayabilir. Küçük geçiş anlarına beş dakika eklemek bile faydalıdır.

Bağırmanın Faydaları

University College London'da yapılan araştırmalar, yüksek sesle bağırmanın yalnızca akciğer kapasitesini artırmakla kalmayıp ruh halimizi iyileştirdiğini, bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini ve stres seviyelerini kontrol altına alabileceğini ortaya koymuştur. Dr. Daisy Fancourt, bağırmanın kortizol seviyelerini düşürdüğünü ve bu sayede duygusal dengeyi sağladığını belirtmektedir.

Sosyal İlişkilerin Önemi

Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen uzun dönemli bir çalışma, iyi ilişkilerin yaşamımızdaki en büyük mutluluk kaynaklarından biri olduğunu göstermektedir. Arkadaşlarımızla yüz yüze iletişimi artırmak, hayat kalitemizi olumlu yönde etkilemektedir. Ekran karşısında geçirilen zamanın azaltılması, gerçek yaşamda daha sıkı ilişkiler kurmamıza olanak tanır.

Sonuç olarak, mutluluğun sırrı doğa ile bağ kurmak, sosyal ilişkileri güçlendirmek ve stresle başa çıkma yollarını öğrenmekte yatıyor. Her birimiz bu teknikleri hayatımıza katabilir ve daha mutlu bir yaşam sürdürebiliriz. Öyleyse bu yöntemleri deneyin ve hayatınızdaki değişimi görün!