Myanmar’da meydana gelen 7,9 ve 6,4 büyüklüğündeki iki yıkıcı depremin ardından can kaybı 1700’e yükseldi. Yaralılara yönelik yapılan güncellemelerde ise 3400’den fazla kişinin yaralandığı belirtildi ve 300’den fazla kişinin de hala kayıp olduğu kaydedildi. Depremler, yollar ve iletişim altyapısı gibi kritik unsurları ciddi şekilde etkilerken, yardım ulaştırılmakta sıkıntılar yaşandığı ifade edildi.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi'ne (USGS) göre, yerel saatle 15:38'de Mandalay’ın 28 km kuzeybatısındaki Mattara kasabasında 5,1 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı daha meydana geldi.

Myanmar'da halen devam eden iç savaş, kurtarma çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Sürgündeki eski hükümetin silahlı kanadı Ulusal Birlik Hükümeti (NUG), acil yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılabilmesi için iki haftalık ateşkes ilan etti. Ancak, askeri hükümetin bazı bölgeleri bombalamaya devam etmesi, BM tarafından "tamamen çirkin ve kabul edilemez" olarak nitelendirildi.

Tayland'da da Myanmar’daki depremin etkileri hissedildi. Tayland Afet Önleme Departmanı'nın (DDPM) yaptığı açıklamalarda, ülkede 17 kişinin hayatını kaybettiği ve 32 kişinin yaralandığı bildirildi. Bangkok’un Chathuchak bölgesinde inşaat halindeki 33 katlı bir gökdelenin enkazında arama kurtarma çalışmaları sürerken, 9 kişinin cansız bedenine ulaşıldığı ve 79 kişinin hala kayıp olduğu bilgisi paylaşıldı.

Birleşmiş Milletler’e bağlı yardım grupları ise Myanmar’da ciddi bir tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığına dair uyarılarda bulundu. Dünya Gıda Programı’nın Myanmar direktörü Michael Dunford, İngiliz televizyon kanalı BBC’ye yaptığı açıklamada, insani yardım kuruluşlarının başkent Naypyitaw’da gıda dağıtımlarına başlamayı planladıklarını belirtti. Yardım ulaştırmakta karşılaşılan zorlukların farkında olduklarını dile getiren Dunford, müdahalelerin hızlandırılması için çatışmaların sona ermesi gerektiğini vurguladı.

Şu anda Myanmar'daki duruma çok sayıda uluslararası kuruluş destek olmak için harekete geçmişken, olay yerinden gelen güncellemeler ise endişe verici. Enkaz altında hala kayıp olan insanlar olduğu ve ölü sayısının daha da artabileceği korkusu hakim. Yerel halk, bu zor süreçte uluslararası toplumu yardıma çağırıyor ve tüm dikkatlerini bölgeye odaklamalarını umuyor.