Narin Güren'in kaybolduğu günler

Narin Güren'in kaybolduğu 19 gün boyunca yaşananlar tüm country'yi derinden sarstı.

Olay, 21 Ağustos'ta Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Narin, saat 13.50'de evinden çıkarak Kur'an kursuna gitmiş, en son o gün saat 18.47'de görülmüştü. Eve dönmeyince ailesi kendi çabalarıyla arama başlattı ancak sonuç alamayınca Narin'in babası Arif Güren, aynı gün saat 20.00 civarında jandarmaya kayıp başvurusunda bulundu.

Arama çalışmalarının başlaması

Bunun üzerine, arama kurtarma ekipleri bölgede geniş çaplı bir operasyon başlattı. Diyarbakır'dan Jandarma Özel Harekat, Asayiş Komando ve JASAT gibi birçok ekip Narin'i aramak için bölgeye sevk edildi. Ayrıca, sağlık ve AFAD ekipleri de arama çalışmalarına destek verdi. Narin, 19 gün süren kaybolma sürecinin ardından 8 Eylül'de dere kenarındaki bir çuval içinde cesedi bulundu. Yapılan otopside cesedin sol bacağının kopmuş olduğu, boğazında lezyonlar olduğu ve ciddi yaralar olduğu tespit edildi.

Gözaltılar ve aile içindeki gerginlik

Olayın hemen ardından aile içindeki birçok kişi gözaltına alındı. Narin'in amcası ve aynı zamanda köy muhtarı olan Salim Güren’in tutuklandığı ve DNA örneklerinin Narin’in kıyafetlerinde bulunduğu belirtildi. Gözaltına alınan diğer aile üyeleri arasında anne Yüksel Güren, baba Arif Güren, ve iki abi yer aldı. Soruşturmada, Narin'in kaybolduğu saatlerde köyden geçen yaklaşık 150 araç sorgulandı, toplamda 12.565 araç kontrol edildi ve 130 kişi ifade verdi.

Son görüntüler ve sosyal tepkiler

Bu esnada, Narin'in okul güvenlik kameralarına yansıyan son görüntüleri incelendi. 21 Ağustos'ta saat 15.15'te, Narin'in dört arkadaş ile birlikte yürüdüğü ve sonrasında evine doğru gittiği tespit edildi. Arama çalışmaları sırasında, 22 ve 28 Ağustos'ta iki farklı çocuk terliği bulundu ancak bu terliklerin Narin'e ait olmadığı belirlendi.

Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları ve yeniden incelemeler

Cinayet sonrası sosyal medyada büyük bir tepki oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili açıklama yaptı ve soruşturmanın en üst seviyede takip edileceğini belirtti. Olayın ardından, Narin'in bir süre önce hayatını kaybeden engelli ablasının ölümüyle ilgili eski dosyaların yeniden incelenmesi istendi.

Gözaltı sayısının artması ve halk tepkisi

Soruşturma sürecinde 21 kişi gözaltına alındı, ancak bu sayı güvenlik güçlerinin delil toplamasıyla 24'e yükseldi. Narin’in amcası Salim Güren, tutuklandığı gün verdiği ifadesinde olay günü Narin’i görmediğini söyledi. İtirafçı bir kişi ise, Salim Güren’in Narin’in cesedini saklamak için kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

Otopsideki bulgular ve halk hareketleri

Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside, Narin’in eşyalarının ve terliklerinin bulunduğu çuvalda cesedinin deformasyona uğradığı ifade edildi. Gözaltındaki kişilerin sayısının artması, aile içindeki gerginliği daha da artırdı ve halk arasında Narin'in davası için gösteriler düzenlenmeye başlandı.

Sonuç ve toplumsal etkiler

Devam eden soruşturma, tüm detaylarıyla aydınlatılacak gibi görünüyor. Narin Güren’in davası, Türkiye genelinde kadın cinayetlerine karşı duyarlılığı artırma adına önemli bir dönüm noktası haline geldi.