Nazlı Erkekler: Modern İlişkilerin Yeni Dinamikleri!
2025-04-08
Yazar: Ayşe
Geçmişte aşk filmlerinde ve gerçek hayatta naz yapan, birçok kişi için sadece kadınlardı. Erkekler, her zaman çiçeklerle kapıda bekleyen, affedilmek için çabalayan figürler olarak karşımıza çıkıyordu. Ancak günümüzde bu durum tersine döndü ve kadınlar sıkça şunu dile getiriyor: 'Erkekler bizden daha nazlı oldu.' Bu durum, bir tesadüf mü yoksa değişen toplumsal ve biyolojik rollerin bir yansıması mı?
Naz yapmanın aslında yeni bir şey olmadığı, evrimsel psikoloji perspektifinden bakıldığında bir 'seçici olma' stratejisi olarak düşünüldüğü belirtiliyor. Kadınlar genellikle partner seçiminde daha seçici olmak zorundadırlar; zira çocuk sahibi olma süreçleri daha zahmetli ve uzun bir süreçtir. Tarih boyunca kadınların daha fazla naz yaptığı düşüncesi bu kökenlere dayanmaktadır. Ancak son yıllarda toplum ve cinsiyet rolleri değişti. Kadınlar artık ekonomik ve duygusal olarak çok daha bağımsız hale geldiler. Birçok kadın, ilişkileri hayatlarının tamamlayıcısı olarak değil, bir parçası olarak görmektedir. Bu değişim, ilişkilerdeki güç dengelerini de derinden etkiledi. Erkekler, bu yeni ortamda kendilerini daha fazla 'makbul olmaya çalışan' konumda buluyor. Dolayısıyla, daha fazla naz ve oyun peşindeler; bu durum modern erkeğin bir savunma mekanizması ve flört taktiği haline geldi.
Yeni araştırmalar, son yıllarda erkeklerin testosteron seviyelerinin düştüğünü gösteriyor. Bu durum, daha duygusal, içe dönük ve onay arayan erkek profillerinin artmasına sebep olabilir. Kadınlar ise döngüsel hormon yapıları sayesinde duygusal dalgalanmalara daha aşina olduklarından, ilişki dinamiklerinde daha etkili bir pozisyona geçiyor olabilirler.
Psikologlara göre, naz yapmak, bir tür kontrol alanı yaratma çabasıdır. Daha fazla bekleten, daha az ulaşılabilen kişi, ilişki dinamiklerinde üstün konumda görülmektedir. Ancak artık bu oyunda erkekler de oldukça aktif. Mesaj atmayan, geç dönen veya sosyal medyada hikayelerini paylaşmayan erkekler, belki de 'hard to get' olmanın peşindeler. Modern ilişkilerde nazın cinsiyetinin değiştiğini söylemek yerine, duygusal eşitliğe yaklaştığımızı söylemek daha doğru olur. Artık hem kadınlar hem de erkekler ilişki oyununda benzer stratejilere başvuruyor. Ancak kadınların sabrının azaldığı görülüyor. Çünkü günümüzde insanlar daha az oyun daha çok gerçek iletişim istemektedir. Eşitlikten uzak olanların, duygusal denge yaratmaları pek makul görünmüyor. Sonuç olarak, cinsiyet ayırmaksızın, herkesin duygusal tatmin arayışı içerisinde olduğu bir dönemdeyiz. Haksız mıyım?