Nemrut Dağı'nda Keşfedilen Yeni Tür: Fritillaria Arzuae
2024-12-03
Yazar: Yusuf
Prof. Dr. Ahmet Zafer Tel, Adıyaman'daki Nemrut Dağı'nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır ve Adıyaman üniversitelerinin desteği ile yaptığı bilimsel araştırmalar sonucunda, halk arasında "ters lale" ve "ağlayan gelin" olarak bilinen fritillaria bitkisinin yeni bir türünü keşfetti.
Bu yeni tür, eşi Arzu'nun adını taşıyan Fritillaria Arzuae (Arzu Ters Lalesi) olarak literatüre geçti. Tel, keşfedilen bu türün daha önce tanımlanmamış olduğunu ve lilyaceae (zambakgiller) familyasına ait olduğunu belirtti.
Fritillaria türleri, uluslararası doğa koruma birliği IUCN tarafından 'kritik' tehlike altındaki türler listesinde yer alıyor. Prof. Dr. Tel, bu türün Adıyaman'daki Nemrut Dağı'nın belirli bir bölgesinde bulunduğunu ve diğer fritillaria türlerinden farklı olduğunu vurguladı. Bu türün soğanlı bir bitki olduğunu ve soğanlı türlerin genellikle ekonomik ve tıbbi değer taşıdığını ifade etti.
Araştırmaların devam ettiğini ve türün kimyasal içeriği ile tıbbi ve ekonomik değerleri üzerine yaptıkları çalışmaların sonuçlarını yakında paylaşacaklarını açıkladı. Dünya genelinde 162 fritillaria türü bulunmakta ve bunlardan 53'ü Türkiye'de yetişmektedir. Tel, 53 türden 29'unun Türkiye'ye özgü (endemik) olduğunu ve keşfettikleri bu yeni türün son derece narin bir yapıya sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Tel, bu türün korunmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. "Bölgeye özgü, son derece dar bir alanda yetişiyor ve kesinlikle korunması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın doğa koruma çalışmaları çok önemli ve bu tür araştırmaları desteklemeleri bizleri son derece memnun ediyor," diyerek bu çalışmaların gerekliliğine dikkat çekti.
Keşfedilen bu tür, Türkiye için 163. bitki türü olarak kaydedildi ve önemli bir biyolojik çeşitlilik sunuyor. Prof. Dr. Tel, bu çalışmayı destekleyen Iğdır ve Adıyaman üniversitelerinin yöneticilerine teşekkür ederken, Bakanlığın özellikle son 20 yılda biyoçeşitlilik çalışmaları için yaptığı katkıların kıymetli olduğunu vurguladı. Ayrıca, akademik hayatta en büyük destekçisi olan eşi Arzu'nun adını bu bitkiye vermenin önemine değinerek, sürecin ve bilimsel araştırmaların biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlayacağını belirtti.
Bu keşif, sadece Türkiye'nin bitki zenginliğine katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya genelindeki biyolojik çeşitlilik çalışmalarına da önemli bir katkı sağlayacak.