Eğlence

Nur Sürer Ödülünü Yılmaz Güney'e Adamışken, Farah Zeynep Abdullah'dan Sert Tepki!

2024-10-14

Yazar: Mustafa

Kültür/Sanat

Haber Merkezi - Antalya'da düzenlenen Altın Portakal Film Festivali'nde ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ nü kazanan ünlü oyuncu Nur Sürer, ödülünü Türk sinemasının önemli isimlerinden Yılmaz Güney'e ithaf etti. Ancak bu açıklama sinema camiasında tartışmalara yol açtı. Özellikle oyuncu Farah Zeynep Abdullah, Sürer’in ifadelerine karşı sert bir tepki gösterdi.

Nur Sürer, “Mukadderat” filmindeki performansıyla ödül aldı ve törende yaptığı konuşmada, “Bu ödülü çoğunlukla değersizleştirilmeye çalışılan, biz sinemacılar için en kıymetli ustamız Yılmaz Güney için alıyorum.” dedi. Sürer’in bu sözleri kısa sürede sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Farah Zeynep Abdullah ise sosyal medya hesabında yaptığı bir paylaşımda, “Ne Yılmaz Güney'i be” ifadeleriyle Sürer’in açıklamalarına tepki gösterdi. Abdullah’ın Yılmaz Güney hakkındaki eleştirileri, geçen yıl ünlü yazar Murathan Mungan’ın Güney'i ölüm yıldönümünde andığı paylaşımın ardından gündeme gelmişti. Mungan, Güney’i “sinemamızın en iyi yürüyen erkeği” olarak nitelendirmişti. Abdullah, Güney’in kadınlara yönelik şiddet geçmişine dikkat çekerek eleştirilerde bulunmuştu.

Bu tartışmalar sanat camiasında farklı tepkilere neden oldu. Ünlü piyanist Fazıl Say da Abdullah’a destek verenler arasında yer aldı. Farah Zeynep Abdullah’ın Yılmaz Güney ile ilgili eleştirileri sosyal medyada geniş yankı bulurken, diğer sanatçılarla yaşadığı tartışmalar da dikkat çekti. Abdullah, sosyal medya platformu X üzerinden tartışmalarını sürdürürken, kullandığı dil zaman zaman tartışma konusu oluyor.

Yılmaz Güney’in sinemaya katkısı ve tartışmalı geçmişi, Türkiye’deki sanat dünyasında hala güncelliğini koruyor. Güney’in yaşamı ve eserleri, hem hüsran hem de ilham kaynağı olarak anılmaya devam ederken, Nur Sürer ve Farah Zeynep Abdullah arasındaki bu tartışma da sanat camiasında yeni bir tartışma başlattı.

Yılmaz Güney hakkındaki tartışmaların ne yönde gelişeceği merakla bekleniyor. Sürer ve Abdullah’ın bu çatışması, Türkiye’deki kadın-erkek ilişkileri ve toplumsal algılar üzerine daha geniş bir tartışmayı da beraberinde getirebilir.