Ölümsüz Anılar: Araksi Çitciyan'ın Ardından
2025-04-23
Yazar: Ayşe
Bir Sonbahar Günü Meritöz'te
Ordu Ermeni cemaatinin güçlü sesi Araksi Çitciyan, Paskalya’nın ikinci gününde Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda 40 duala anıldı. Onun hikayesinin Paskalya’yla birleşmesi anlamlı bir tevafuk oldu, çünkü tarihimizin acı ve kayıplarla dolu yanlarının hiç unutulmaması gerekiyor.
Soykırımların derin izlerini taşıyan bir toplum olarak, fiziksel olarak hayatta kalabilsek bile zihnimizde ve ruhumuzda acılar sürdü. Çitciyan, hafızasındaki berraklık ve sadelikle bizlere ışık oldu. İstanbul’daki son görüşmemizde anlattıklarını aktarmak, onu daha iyi anlamak için önemli bir fırsat.
Araksi Teyze: Bir Yaşamın Hikayesi
Araksi Çitciyan, 1926 yılında Ordu Ermeni Mahallesi’nde dünyaya geldi. Ailesi, 1915 Ermeni tehciri sırasında büyük acılar yaşadı. O, bu acıların yanında büyüyen bir neslin temsilcisiydi.
Ailesinin hikayeleri, güç ve dayanıklılığın sembolüydü. Küçük yaşında şahit olduğu zorluklar, onu daima güçlü ve merhametli biri olmaya yönlendirdi. Araksi’nin annesi Lusik Dertliyan, eşi ile birlikte hukuksuzluğa ve zorluklara karşı dimdik durarak, ailesini bir arada tutmaya çalıştı.
Yıllar geçtikçe, Araksi Teyze adeta bir aile reisi gibi oldu; tüm akrabalarını bir araya getiren ve onlara destek olan bir figür haline geldi.
Düğünler ve Cenazeler: Araksi Teyze'nin Dediği Gibi
Birçok insan, Araksi Teyze olmadan ne düğün ne de cenaze olabileceğini belirtti. Bu söz, yalnızca duygusal bir bağın değil, aynı zamanda topluluğunun nasıl bir arada durduğunun derin bir yansımasıydı. Cenazelerde ve düğünlerde, onu anmak ve anılarını yaşatmak için bir araya geldiler.
Araksi Teyze’nin hayatı, bizi birbirimize bağlayan dostluğun, dayanışmanın ve sevginin bir belirtisiydi. Torunlarının geleceği adına taşıdığı umut, onun ne denli etkili bir yaşam sürdüğünün kanıtıdır.
Geçmişten Günümüze: Anıların Önemi
Zaman geçse de, Araksi Teyze gibi güçlü bireylerin anıları her daim yaşatılacaktır. Kayıplarımıza karşı duyduğumuz özlem, topluluğumuzu bir arada tutan bir bağ oluşturdu.
Onun anıları, geleceğimizin şekillenmesinde kılavuz olacak. Kaybettiğimiz her birey, topluluğumuzun bir parçası olarak hatırlanacak.