Pelicot Davası: Internet Aşırı Pornoyu Nasıl Normalleştirdi?
2024-12-24
Yazar: Ali
Fransa'da gerçekleşen Pelicot tecavüz davası, birçok kadında derin yaralar açmış durumda. Avignon'daki mahkeme süreci boyunca, toplumsal olarak cinsel istismar ve şiddetin boyutlarını anlamaya çalıştığım bir dönemde, kadın arkadaşlarımla, iş arkadaşlarımla ve çeşitli sosyal gruplardaki kadınlarla bu konu üzerine sıkça sohbet ettim.
Gisèle Pelicot'nun eşi Dominique, neredeyse 10 yıl boyunca, kadınını uyuşturmuş ve internette tanıştığı erkekleri, "Uyuyan Güzel" ile birlikte olmaları için davet etmiş. Bu sayede gerçekleşen tecavüzler kayda da alınmış. 22 ile 70 yaşları arasındaki bu erkeklerin meslekleri, itfaiyeci, hemşire, gazeteci, gardiyan ve asker gibi çeşitlilik göstermekteydi. Hepsi, Dominique Pelicot'un talimatlarına uydu.
Mahkeme sürecinde, erkeklerin kurbanı nasıl bir nesne olarak gördüğüne dair şoke edici detaylar açığa çıktı. Bu durumun etkileri, birçok kadında, erkeklerle olan ilişkilerde derin bir güvensizlik oluşturmaya başladı. Bir kadın, "Bu davayı takip ettikten sonra, erkeklerin yanında olmaktan kaçınmak istedim" derken, başka bir kadın da, "Erkeklerin zihinlerinde ne olduğunu düşünmeden edemiyorum" şeklinde hislerini dile getirdi.
Dr. Stella Duffy, Instagram hesabında bu durumun kadınlar üzerindeki etkisini vurgularken, #notallmen etiketiyle, erkekler arasında bir dayanışma çağrısı başlattı. Ancak bu etiket, erkeklerin cinsiyetle ilgili samimiyetlerini sorgulamalarını sağlarken, aynı zamanda cinsel şiddet karşısında sustuklarını da gösteriyordu.
İnternetin rolü, bu korkunç davanın ortaya çıkmasında esastı. Gizli internet sitelerinde, cinsel şiddet içeren fantezilerin yayılması, aşırı içeriklerin normalleşmesine yol açtı. Yıllar önce mağdur olan kadınların yaşadığı dram, günümüzde birçok kişinin cinsel beklentilerini ve davranışlarını etkileyen bir husus haline geldi.
Birçok kişi, pornografi ve cinsel şiddet arasında derin bir bağlantı kuruyor. İlk cinsel deneyimlerini çocuk yaşta internet pornografisi ile yaşayan gençlerin, ergenlik dönemlerinde sağlıklı bir cinsel ilişki kurma becerilerinin büyük oranda zayıfladığı gözlemleniyor. Son yapılan araştırmalar, çocukların %25’inin, pornografiyi ilkokul çağında keşfettiklerini gösterdi. Bu çarpıcı rakam, günümüz toplumundaki cinselliğin nasıl bozulduğunu da gözler önüne seriyor.
Pelicot davası, sadece bir cinsel istismar davası değil. Aynı zamanda erkeklerin düşünce yapıları ve kadın cinselliğine bakış açıları üzerine derinlemesine sorgulamalar yaratıyor. İnternetin etkisiyle, rızanın ne anlama geldiği, gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor. Kadınların arzularının, erkek arzularıyla karşılaştırmalı olarak nesneleştirildiği bir dünyada yaşıyoruz.
Sonuç olarak, Pelicot davası açık bir adalet çağrısı yaparken, aynı zamanda internet üzerinden yayılan cinsellik normları, pek çok bireyin cinsel kimlik gelişimini etkiliyor. Cinsellik ve arzunun kökenlerine dair sorular, belirsizlik ve tartışma yaratan gerçekler olarak smik kalmaya devam ediyor.