Türk dünyası, tarihin en hüzünlü Ramazan Bayramlarından birini geçirirken, önemli bir aşamaya adım atılıyor. Büyük Turan’ın kadim topraklarından Doğu Türkistan, modern işkence yöntemleriyle inanç ve kimliğine saldıran güçlerin hedefi olmaya devam ediyor. Rusya’nın sözde özerk bölgelerindeki Türk soydaşlarımız, Sovyet barbarlığının açtığı yaralarla kavrulurken, Moskova yönetiminin yeni bir savaş çıkarma planları, dün olduğu gibi bugün de Türk milletini tehdit ediyor.

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın ifadesiyle, bugüne kadar Türklerin sahip olduğu en büyük nüfus sayısı, Türk tarihinin zirve noktasını oluşturuyor. Bugün yüz milyonları aşan bu nüfus, sadece miktar olarak değil, nitelikli insan gücü açısından da Türk milletinin geleceğini şekillendirebilir. Bu devasa insan potansiyelinin, tarih sahnesinde yeniden söz sahibi olması için, tüm Türk dünyası bir araya gelmeli ve bu kaybedilen değerleri tekrar kazanmaya yönelik adımlar atmalıdır.

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, yaptığı bir toplantıda herkesin dikkatini çeken bir açıklama yaptı. “Ergenekon’u buldum!” diyerek Türk tarihinin önemli bir parçasının yerini keşfettiğini ifade etti. Taşağıl, bu buluşun Türk milletinin kaderini değiştirebileceğine inanıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşadığı bir rüyasını paylaşan Taşağıl, bu rüyasında bozkırda ilerlerken bir uçuruma geldiğini, ileride dar bir aralık bulup içeri girdiğinde bu yerin Ergenekon olduğunu anladığını söyledi. Rüyasında orada bir kaç evin olduğunu ancak bu evlerin Hristiyan misyonerler tarafından yapıldığını gördüğünden dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını belirtti.

Bu buluş, Türk tarihine ve kültürüne dair önemli ipuçları barındırıyor ve bu nedenle tüm Türk halkı için büyük bir umut kaynağı olabilir. Taşağıl'ın bu söylemi, Türk milletinin geçmişine olan özlemi ve bağımsızlık mücadelesinin önemini bir kere daha gözler önüne seriyor.

Türk aydınlarının ve bilim insanlarının yüzyıllardır süren mücadeleleri ve fedakârlıkları unutulmamalı, Türk kimliği ve tarihi yeniden inşa edilmelidir. Bu gibi buluşların, tarihin derinliklerinden gelen seslerle harmanlanarak, Türk milletinin geleceğini aydınlatmak için bir araya getirilmesi gerektiği inkar edilemez.

Son olarak, bu Bayram’da dileğimiz; Türk milletinin birliği ve dirliğinin pekişmesi, güçlü bir gelecek tasavvuru ve yeni bir medeniyet hamlesi gerçekleştirmesidir.