Ocak 2025 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirilmiştir. Aralık 2024 verilerine göre döviz varlıklarının 2,7 milyar dolar azalma yaşadığı, tüm yükümlülüklerin ise 8,3 milyar dolar arttığı görülüyor. Bu durum, ülke ekonomisinde büyük bir baskı oluşturduğunu gösteriyor.

Net döviz pozisyonu açığı ise 148 milyar dolar olarak kaydedildi ve bu da Aralık 2024 dönemine göre 11 milyar dolarlık artış anlamına geliyor. Ekonomistlere göre bu artış, ülkenin dış ticaret dengesizliğini ve döviz ihtiyacını daha da artırabilir.

Ocak 2025 döneminde varlık dağılımına baktığımızda; bir önceki aya göre iç bankalardaki mevduat, türev varlıklar ve ihracat alacaklarının sırasıyla 2 milyar dolar, 1,1 milyar dolar ve 534 milyon dolar azaldığı, yurt dışına doğrudan yapılan sermaye yatırımları ve menkul kıymetlerin ise 859 milyon dolar ve 75 milyon dolar arttığı görülüyor. Bu veriler, kriz döneminde yerel bankaların durumu ne kadar etkilendiğini gözler önüne seriyor.

Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler, türev yükümlülükler ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler sırasıyla 3,9 milyar dolar, 2,5 milyar dolar ve 2,1 milyar dolar artarken, ithalat borçlarının 304 milyon dolar azaldığı tespit edildi. Bu durum, yurt dışına bağımlılığın artmasını ve dış finansman ihtiyacının süregeldiğini gösteriyor.

Uzmanlar, bu dengelerin artırdığı risklerin ve dalgalanmaların, hükümetin yeni politikalar geliştirmesini gerektirdiğini vurguluyor. Türkiye ekonomisinde bu tür dalgalanmaların devam etmesi halinde, hem yatırımcı güveni azalacak hem de döviz kuru üzerinde baskı oluşturacak. Yakın gelecekte sıkı mali disiplin ve etkili ekonomik planlamalar yapılmadığı takdirde, daha derin ekonomik sorunlar gündeme gelebilir.