Geçtiğimiz aylarda evinde düşüp beyin kanaması geçiren Reha Muhtar, hastanede yoğun bakımda geçirdiği günlerin ardından yeniden sağlığına kavuşmaya başladı. Ancak, Ferdi Tayfur'un hayatını kaybetmesinin ardından yaşanan kriz, Muhtar'ı etkiledi. Tayfur’un, cenazesinde yaşanan olayların ardından Muhtar, bu durumun kendisinin de başına gelebileceğinden korktuğunu ifade etti.

Muhtar, sosyal medya üzerinden bir paylaşımda bulunarak, "Ferdi Tayfur’un annesinin etkisindeki kızıyla hiç görüşememesi ve cenazesindeki karmaşa, umarım benim başıma gelmez. Tüm mücadelem bu yönde..." dedi.

Muhtar, ayrıca vasiyetinde, "Sevenlerime vasiyetimdir; Deniz Uğur, ölürsem cenazeme gelmesin" açıklamasını yaptı. Bu sözleri, ailesiyle olan sorunlarını ve çevresindeki güven sorunlarını gözler önüne serdi.

Tedavi sürecinin ardından, "Her şey benimdi, ama bir anda hayatta hiçbir şeyiniz kalmıyor. Etrafımdaki herkes elimdeki her şeyi aldı. Buna çocuklarım da dahil" diyerek yaşadığı kayıpların altını çizdi.

Bu arada, Reha Muhtar'ın yaşadığı kaza sonrasında eski eşi Deniz Uğur, sanatçı Nilüfer ve kızı Ayşe Nazlı Yumlu’nun oğlu Poyraz'ın alıkonulduğu iddiaları gündeme geldi. Uğur, bu konuda, "Bu çocuk kaçırtıldı ve kanun karşısında hesap verecekler" şeklinde konuştu. Sanatçı Nilüfer ise, buna yanıt vererek, "Çocuk kaçırma ve alıkoyma meselesi söz konusu değildir. Bu tamamen masum insanlar hakkında yapılan bir iftiradır" dedi.

Olayın arka planında yatan karmaşık aile ilişkileri ve davalarla ilgili çok sayıda spekülasyon yapılıyor. Reha Muhtar’ın yaşadıkları, Türk medyasında geniş yankı uyandırdı ve takipçileri kaybedilen dostların ardından yaşanan dramların farkına varmasını sağladı. Bu durum, pek çok ünlü ismin yaşamlarında benzer durumlardan kaçamadığını da gözler önüne seriyor. Herkesin başına gelebilecek bu tür zorluklarla, ünlülerin de birer insan olduğu unutmamalı.