Ukrayna'nın, ABD yapımı ATACMS ve İngiliz yapımı uzun menzilli Storm Shadow füzelerini Rus hedeflerine karşı kullanmaya başlamasıyla birlikte Rusya'nın cevabı sert oldu. Nükleer angajman kurallarını güncelleyerek, Ukrayna'ya kıtalararası balistik füzeler gönderen Rusya, durumun ciddiyetini artırıyor.

17 Kasım'da Biden'ın Ukrayna'ya ABD füzelerini Rus topraklarında konuşlandırmak için izin vermesiyle başlayan gerginlikte, Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesinin nükleer silahlarla karşılık verme yetkisini artıran yeni bir doktrini onayladı. Putin, bu hareketin, Rusya'nın güvenliğine yönelen tehditler karşısında bir önlem olduğunu belirterek, 'Uluslararası güvenlik sistemini çökerten ve dünya genelinde çatışmalara yol açan asıl faktör ABD'dir' dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de, Rusya'nın yeni nesil balistik füzelerle yaptığı saldırıya dair, "Bugün Putin, bu yıl savaşı büyütmek için ikinci adımı attığını itiraf etti" şeklinde konuştu.

Putin ayrıca, 'Özel askeri operasyonun' devam ettiğini ifade ederek, tüm hedeflerine ulaşacaklarını ve ülkesinin güvenliğinin sağlanacağını vurguladı.

Rusya Stratji Füzeleri Kuvvetleri Başkomutanı Sergey Karakayev, 'Oreşnik' füzesi gibi sistemlerin dünyada başka örneği olmadığını belirterek, bu füzelerin hedefe ulaşma kabiliyetinin yüksek olduğunu vurguladı. "Bu silahlar, belirlenen hedef ve mesafe bağımlı olarak Avrupa çapındaki hedefleri vurabilir," dedi.

NATO Toplanması:

NATO, Salı günü Ukrayna'nın katılacağı bir toplantı gerçekleştirecek. Bu toplantıda, Rusya'nın saldırılarına karşı alınabilecek önlemler üzerine görüşmeler yapılacak.

Son gelişmeler, küresel güvenlik dinamiklerini değiştirebilir. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hazar Vural Jane, "Bu tür askeri etkileşimler, bölgesel bir çatışmayı küresel bir krize dönüştürme riskini taşıyor" dedi. Biden yönetiminin Ukrayna'ya askeri destek vermesinin, Rusya tarafından büyük bir tehdit olarak algılandığını belirten Dr. Vural, bu durumun, Rusya'nın misilleme hamlelerini daha da sertleştirebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Polonya'nın Stratejik Durumu:

Polonya, NATO'nun doğudaki en önemli unsurlarından biri olarak Rusya'nın hedefleri arasında olabilir. Polonya Başbakanı Donald Tusk, ülkesinin durumunu değerlendirirken, Rusya ve Amerika'nın stratejik kararlarının doğrudan kendilerini etkilediğini belirtti.

Enerji ve Gıda Güvenliği Krizi:

Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa'nın enerji ve gıda güvenliği üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Özellikle, yüksek enerji maliyetleri ve gıda tedarikindeki aksaklıklar, Avrupa'nın ekonomik durumunu daha da kırılgan hale getirebilir.

Sonuç ve Çağrı:

Dr. Vural, "Eğer bu yönde adımlar atılmazsa, stratejik hatalar ve istenmeyen büyük çatışmalar kaçınılmaz hale gelecektir. Bu durum tüm dünyayı etkileyen sonuçlara yol açabilir. Uluslararası işbirliği ve diyalogun artırılması büyük önem taşıyor" şeklinde uyardı.

Küresel kriz ve çatışmaların sadece birkaç ülkeyi değil, tüm dünyayı etkileyecek sonuçlar doğurabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Diplomasinin güçlendirilmesi ve gerginliklerin azaltılması için uluslararası toplumun acil devreye girmesi gerekmektedir.