Rusya Dışişleri Bakanlığı, Zaporijya Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) tamamen Rusya'ya ait olduğunu ve santralin kontrolünün başka bir ülkeye devredilmesinin mümkün olmadığını açıkladı. Bu açıklama, uluslararası basında yer alan, santralin Ukrayna veya ABD tarafından işletilebileceğine dair iddiaların hemen ardından yapıldı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Zaporijya NGS'nin kontrolünün Ukrayna veya başka bir ülkeye devredilmesi imkansızdır" ifadesi vurgulandı. Bunun yanı sıra, santralin başka bir ülkeyle ortak işletilmesinin de söz konusu olmadığı belirtildi. Özellikle NATO ülkelerinin istihbarat servislerine dikkat çekilerek, bu durumun santrali ziyaret etmeye çalışan devletlerin temsilcileri için engel teşkil ettiğine dair ifadeler kullanıldı.

Aslında bu açıklamalar, dünya genelindeki enerji güvenliği tartışmalarını alevlendirmiş durumda. Nükleer enerji konusunda birçok ülkenin farklı görüşler ortaya koyduğu bir dönemde, Rusya'nın bu tür bir açıklama yapması, uluslararası ilişkileri daha da karmaşık hale getirecek gibi görünüyor.

TRUMP'IN NÜKLEER PLANI NE?

Ayrıca, eski ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile gerçekleştirdikleri müzakerelerde bazı enerji üretim tesislerinin ABD mülkiyetine geçmesi konusundaki görüşmelerine değindi. Trump, "Şu anda Ukrayna ile bazı bölgelerde, geçici sınır çizgilerinde ve enerji santrallerinin mülkiyetinin ABD’ye geçmesinden bahsediyoruz. Büyük bir nükleer santralin bizim idaremize geçmesini müzakere ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Trump’ın bu beyanları, ABD'nin enerji politikasında büyük değişikliklerin olabileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi. Eğer Ukrayna ile bu konuda bir uzlaşma sağlanırsa, dünya enerji pazarında dengelerin yeniden şekilleneceği düşünülüyor.

Sonuç olarak, Zaporijya NGS üzerindeki bu tartışmalar, sadece iki ülke arasındaki siyasi gerginliği artırmakla kalmayacak, aynı zamanda küresel enerji dinamiklerini de etkileyecek bir gelişme olarak dikkat çekiyor.