Türkiye'de sahte dolar krizi sonrası şimdi de eski basım dolarlar gündeme geldi. Bankalar, eski basım 50 ve 100 doları güvenlik nedeniyle almama kararı aldı. Ancak döviz büroları arasında eski basım dolarlardan kaynaklanan düşük kur uygulayanlar olduğu tespit edildi. Bugün itibarıyla, dolar alım kuru 34,73 TL iken, eski dolarlar için esnaf 33,80 TL'lik bir kur uygulamaya başladı.

Savcılık, olayla ilgili olarak soruşturma başlattı. Türkiye Bankalar Birliği, sahte dövizlerle mücadele amacıyla gerekli kontrollerin yapıldığını ve sahte dolara karşı önlemlerin alındığını duyurdu. Merkez Bankası da bankacılık sektörünün bilgilendirilmesi amacıyla sahte dolarlarla ilgili raporlar hazırladı ve ilgili kurumlarla paylaştı.

Ancak, siyasi liderler arasında sahte dolar haberlerine dair farklı açıklamalar var. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sahte paraların piyasaya sürüldüğüne dair haberlerin yalan ve saptırma olduğunu belirtti. Bu durum, döviz işlemlerinin durma noktasına gelmesine neden oldu. Bahçeli, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sahte para basımları için soruşturma başlattığını vurguladı ve sahte parayla anılmanın istenmediğini ifade etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sahte 50 ve 100 nominal değerli ABD doları dolandırıcılığıyla ilgili olarak bazı şüphelileri gözaltına aldı. Yapılan operasyonlarda 20 bin sahte ABD doları ele geçirildi.

ATM'lerin eski dolarlardan işlem kabul etmemesi ise ayrı bir sorun. Birçok banka, sahte banknot ihbarları nedeniyle işlem yapmamaktadır, bu da dolarlara erişimi zorlaştırmaktadır. Özellikle Eylül ayında yurt dışına çıkarken yanıma aldığım ama ATM'den yatırmak istediğim 100 dolar kabul edilmedi. Bir banka yöneticisi, ATM'lerin geçici olarak kapatılabileceğini belirtti.

Daha da ilginç olanı, Türkiye'nin döviz tarafında Danimarka kronunun bile işlem gördüğü, ancak şu anda eski basım dolarlarla bile işlem yapılamadığı. Geçmişte dolarla kira ödenebilen bir ülke olan Türkiye, şu an dövizle işlem yapmada ciddi zorluklar yaşıyor.

Sahte dolara karşı önlemler sürerken, bu olayın sıklığı ve döviz talebindeki artış, kalpazanların iştahını artırmış olabilir. Türkiye'de döviz yerine TL'ye güvenin yalnızca mevduat tarafıyla kalmayıp, aynı zamanda halk arasında da tekrar gözden geçirilmesi gerektiği ortada.