Dünya

SALIH TUNA

2024-10-09

Yazar: Mehmet

Suriye iç savaşının yarattığı "zillet ve fitne" ortamı, bölgede yaşanan jeopolitik olayları daha da karmaşık hale getirdi. Yazar olarak yaptığım "Ya Zillet ya İstiklal" temalı yorumlar, bazı okuyuculardan İran ve Hizbullah'a karşı haksız eleştirilerle geri döndü. Ancak bu tartışmaların arasında unuttuğumuz bir gerçek var: Suriye, sadece bölgesel güçlerin değil, aynı zamanda uluslararası denklemlerin de mücadelesine sahne olmaktadır.

Hizbullah’ın, İsrail'in olası saldırılarına karşı her zaman tetikte olması gerekirken, Suriye'de Rusya ve İran'ın çıkarları doğrultusunda enerjisini harcadığı görülüyor. Bu durum, Hizbullah'ın İsrail karşısındaki askeri kabiliyetini zayıflatabilir. Bu zaman zarfında, İran'la yapılan anlaşmaların yanı sıra, Suriye’nin geostrategik önemi üzerine yapılan vurgular göz ardı edilemez.

Bugün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkileri ve Putin ile kurduğu diyaloglar, bölgedeki güç dengelerini etkileyen önemli faktörlerdir. Bunun yanı sıra, Batı'nın İran'a karşı uyguladığı çifte standartlar, Erdoğan'ın bu konudaki eleştirilerini de güçlendirmiştir. Bu, özellikle Batı'nın İsrail’in nükleer silahlarına göz yumması karşısında daha da önem kazanmaktadır.

Suriye sorunu, aslında çok daha derin ve karmaşık bir mesele. Zamanında Dışişleri Bakanı'nın Beyrut'a inme planı, sadece bilgi alışverişi açısından değil, aynı zamanda bölgedeki müttefiklerin bir araya gelmesi adına hayati bir adım olabilirdi. Ancak, bu tür planlar sıklıkla statükonun değişmemesi adına engelleniyor.

Gözlemlediğimiz bir diğer konu ise bazı liderlerin Gazze direnişine olan tavırları. Gazze direnişinin sembol isimlerinden biri olan Ebu Ubeyde'nin açıklamaları, İran’ın Siyonist düşmanla mücadelesini destekliyor. Ancak, bazı çevrelerin bu durumu görmezden gelmesi dikkat çekici. Bu noktada, dayanışma ve iş birlikleri gerekiyor. Eğer genel bir düşmanlık üzerinden hareket edersek, İran gibi bir dev ile karşı karşıya kalmanın sonuçlarını da göz önünde bulundurmalıyız.

İran ve İsrail arasındaki çatışmalar, sadece bölgedeki güç mücadelesini değil, aynı zamanda büyük güçlerin stratejik hesaplarını da gözler önüne seriyor. Sonuç olarak, Suriye'deki savaşın bir laboratuvar işlevi gördüğü, bölgede kalıcı sonuçlar bırakacaktır. Eğer bu denklemlerde dikkatli olunmazsa, sonuçları geçmişte yaşanan felaketlerden daha büyük olabilir. Bekleyip göreceğiz, ama herhangi bir yanıt vermeden önce düşünmemiz gereken çok şey var.